Akçakoca'da Sörf

 Adop Platformu Başkanı, Akçakoca'nın doğasını ve denizini kirletecek, balık ölümlerine neden olacak cüruf tesisi ile ilgili olarak İl çevre müdürlüğüne iğneyi batırırken, soruyorum!!! AKÇAKOCA HALKI BU İŞİN NERESİNDE ?!!! Çevre Baş Denetçisi, Adop sözcüsü Handan Hanım bu uyarıları yaparken, bu uyarılara karşı halkımız hamsi festivalinde bir torba hamsi için birbirini ezerken gösterdiği duyarlılığı, hamsilerin yok oluş emrini veren bu projeye karşı çıkarak göstermiş midir?!!! İl ÇEVRE MÜDÜRLÜĞÜ YAKIN GÖZLÜĞÜNÜ TAK…YAŞLANDIN ARTIK Söze “Hamsi Festivali” ile başlamak manidar olacaktır. Güzel Akçakocamızda yapılan festivalde, hamsiye doyuldu diyebiliriz. Belediyemize bu organizasyondan dolayı teşekkürlerimizi sunarız. Ancak; bu ve benzer organizasyonların sürekliliğini sağlamak adına gidişat pek umut vadetmiyor.  Yakın ilçelerde balık ölümleri ve dolayısı ile kıyıya vurmalar başladı. Sebebi ne mi? Cüruf kimyasalları sayesinde dereler kül rengi gri akıyor ve bu ortamda oksijensiz kalan

 ELİNİ VİCDANINA KOY  -Handan Şule Cumhur Akçakoca elden gidiyor, zemin hazır. İnce ince titizlikle işlenip, yasal prosedürlere uygun hale getirilerek hazırlanmış zemin.  Nereye doğru gidiyor? Akçakoca yı bitirmeye doğru. Yani yine insan faktörü, kendini ve doğayı mahvetme sürecinde.  Zaten yıllardır iklim felaketine neden olacak yaşam tarzı belirleyen biz insanlar bunu başardık, şimdi daha farklı başarılara imza atıyor; “zehirleme yolu ile canlılığın yok olması”. Amaç kıyamete biran evvel varmaksa sonuç başarılı tebrik ederim.  Toplumda düzen sağlamak için oluşturulan bazı düzenlemeler vardır. Bu düzenlemeleri oluşturan otoriteler ve bunların uygulanmasını sağlayan birtakım birimler. Sistem belli kolay, belirlenen standartların üzerinden layığı ile gidersen sıkıntı yok.  Ama menfaat ve nifak sokarsan bu sisteme ne prosedür kalır ne sistem.   İklim krizi diye dünya ayağa kalktı, ısınmayı nasıl durdururuz diye, seller depremler yangınlar oldu, betonlaşma arttıkça felaketler arttı. Şimdi

Ayazlı Mahallesi Sapak mevkiinde kurulan Orbital firmasına ait cüruf tesisinin belediyeden ruhsat almadığı halde çalıştığı kameralarla tespit edilmiştir.  ADOP'un ( Akçakoca Doğa Koruma Platformu) izin almadan çalışan tesisin denetlenerek kapatılması için Belediye, Kaymakamlık, Valilik ve Savcılık üzerinden suç duyurusunda bulunduğu öğrenilmiştir.  Alaplı'da kurulan benzer bir tesise karşı Alaplı köylülerinin açtığı davanın çevre lehine kazanılmış olması, bu konuda mücadele eden çevrecilere umut vermektedir.  

Akçakoca için tehlike teşkil eden ve Ayazlı mahallesi İskele mevkiinde kurulan cüruf tesisi ile  ilgili araştırma ve bilgilendirme çalışmalarını sürdüren Akçakoca Doğa Koruma Platformu; ilgili  makamlara ve cumhuriyet savcılığına suç duyurusu yaptıktan sonra çalışmalarına, tehlikenin  en çok etkilendiği köylerden biri olan Döngelli köyünde halk toplantısı yaparak devam etti. Toplantı il Genel Meclis üyesi Sinan CUMHUR ve Köy Muhtarı Ali Özer, Platform üyesi Dernek  Temsilcileri, çevre takipçisi Ergün AŞÇI, Akevler site yöneticisi, Emek ve Demokrasi  Platformu, Balıkçılar, Köy imamı ve Döngelli köyü sakinleri katılımı ile gerçekleşti Çuhallı Çarşı Gönüllüleri Derneği Başkanı Zeki AYDIN tarafından toplantı açılışı ve  bilgilendirme yapıldı. Cüruf maddesi ile ilgili olarak önce; İzmir Aliağa bölgesinde halkın  yaşadığı sorunlarla ve cüruf tesisi ile kısa bir video sunumu yapıldıktan sonra, Platform  koordinatörü Handan Şule CUMHUR tarafından cüruf maddesinin içeriği ve nasıl ayrıştırılmas

  “ Allah Canlıyı Yarattı...” Erdemirler Sitesi Yönetim Kurulu’nda bu yıl   Başkanlık görevini üstlenen Sayın Bertan Özkan, Dohaycan Derneği Yöneticilerinden Mükafat Ata ile görüşerek, sitede yaşayan kediler için dört dörtlük SİTE PATİLİLER OTELİ yaptı. Bütün yıl sitede dağınık olarak yaşamını sürdüren kedilerden bazı yazlıkçıların şikayetçi olması üzerine; onlardan şikayet edenleri ve onları sevenleri de memnun edecek bir proje hazırladıklarını" söyleyen Özkan, “Site sakinlerinin yaşam alanı dışında oluşturdukları Pati Oteli'nde, kedileri kısırlaştırma, tedavi ve sahiplendirme çalışmaları yapmayı amaçladıklarını" belirtti. “Proje tamamlanınca, kedi kulübelerinin yanında, kedi oyun alanları, kedilerle insanların buluşabileceği yaşam parkları da oluşturacaklarını” açıklayan Bertan Özkan “Burada oluşturacağımız yaşam parkında, şikayet edenlerle, sevenleri buluşturmak, birbirleriyle dostça sohbetlerini, iletişimlerini sağlayarak, huzurlu bir site yaratmak istiyoruz. O can

ÖZEL HABER- YORUM Akçakoca Belediye Başkanı Sayın Mehmet Okan Yanmaz seçilmeden önce, Akçakoca'daki hayvan barınağının çok kötü olduğunu ve Akçakoca'ya iyi bir barınak yapacağının sözünü vermişti.  İyi bir barınak yapılması bir yana, barınakta hayvanları seven, onlara özenle bakacak elemanlar çalıştırsaydı, bu bile hayvanlar için kısmi bir iyileştirme olacaktı.   Ayağı kırık diye barınağa getirilen kedi yavrusu, köpek barınağında kaybedildi!!! Bu artık son olsun !!! Akçakoca'da ruhsatsız olarak kullanılan barınağın sokaklarda istenmeyen hayvanların hapsedilmesi için tutulduğu, sayı artınca hayvanların bilinmez yerlere atıldığı sır değildir. Temizlik İşleri Müdürü Sinan Şahin'in başında olduğu  birimin yönettiği barınakta yıllardır uygulanan yöntem budur! Personel barınak dışında bir sürü işe koşturulur, ilaçlama, mezbaha, temizlik derken, barınaktaki hayvanlar hastalıktan, pislikten yavaş yavaş ölürler.  Sayın Sinan Şahin, barınağı kontrol etmeye gitmez ama özel mülkler

Fakıllı Köyü sınırları içinde kalan, fakat üniversiteyi, Çuhallı'yı, Doğancılar'ı etkileyen beton santralinin yapımının durdurulması için Bolu İdare Mahkemesi'nde, Doğa ve Çevre Dostları tarafından açılan dava sonucunda, Mahkeme Heyeti Santral yapımının durdurulmasına karar verdi. Yapılan incelemelerde, gerekli çevre raporlarının olmadığı, yol güzergahının uygunsuzluğu, dereye sıfır uzaklığı gibi faktörler dikkate alınarak, santral yerinin uygun olmadığına karar verildi.  Liman Cafe'de Sıtkı Şengün tarafından açıklanan basın metnini aşağıda yayınlıyoruz: DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI, KIYMETLİ AKÇAKOCALILAR.. Bizde bir atasözü vardır..!!! '' Yanlış hesap,, Bağdat'tan döner...!!! '' Fakıllı beton santrali kurulmaya ilk başladığında yaptığımız basın açıklamasında dedik ki ; Bu hesap yanlıştır...!!!!!!!!! Bu beton santralinin yeri yanlıştır...!!!!!! 1,5 yıl süren hukuk mücadelesi ile bugün geldiğimiz noktada Türk hakimleri Kararın yanlışlığını tescillemiştir

Kapatalım ışıklarımızı bir saatliğine.   Bırakalım, bir saatliğine dinlensin yeryüzü. Gelecek nesillere borçluyuz bunu. Yemyeşil bahçelerde, ağaçların tepesinde büyüdük biz. Eriklerin büyümesini, kirazların olgunlaşmasını sabırsızlıkla bekledik. Gelecek kuşakların elinden sadece ağacını, oyun bahçesini almadık, çocukluklarını da aldık. Maalesef bu daha başlangıç. Küresel ısınmayı, iklim değişikliğini hala ciddiye alamadık. Betonlaşmaya tam gaz devam ediyoruz. Yeşil Akçakoca’mızı özlüyoruz ama kalan son ağaçlarımızı korumak için birşeyler yapmıyoruz. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature ya da kısaca WWF) WWF’nin on yıl önce, küresel iklim değişikliğine dikkat çekmek için başlattığı DÜNYA SAATİ ETKİNLİĞİ, bu yıl 19 Mart Cuma akşamı 20:30- 21:30 saatleri arasında gerçekleşecek. Yeşilini giderek kaybeden Akçakoca’dan gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak için, BİR SAATLİĞİNE KARANLIKTA KALMAYA HAZIR MIYIZ? “BEN TEK BAŞINA NE YAPABİLİRİM Kİ?”   DEMEYİN.

  Kızılay Genel Merkezinin şirket kurarak bünyesindeki tüm huzurevlerini bu şirkete devrettiği söylentileri dolaşmaktadır. Çalışanların şirket bünyesine geçmeye zorlandığı, geçmeyenlerin ya işten çıkarılacağı ya da tayin edilen yere gitmek zorunda bırakıldığı iddia edilmektedir. Akçakoca Huzur evi binasının depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkılması ve orada yaşayan yaşlıların Bakırköy'deki Huzurevine götürülmesi söz konusu. Oysa son günlerini Akçakoca'da geçirmek amacıyla Huzurevine bağışlar yaparak yerleşen yaşlılar, yeni yapılacak binanın yapımı bitene kadar Akçakoca'da veya yakın yerlerde bir misafirhanede bu süreci geçirmek istiyorlardı. Akçakoca esnafını ziyarete gelen İyi Parti Başkanı Sayın Meral Akşener Hanıma ayaküstü Huzurevindeki yaşlıların derdini anlatmaya çalıştık. Biliyoruz ki, bizler sustukça sıranın bize gelmesi an meselesi. Yaşlılarına sahip çıkamayan bir şehir, ortak yaşama alanı olmaktan çıkar. Çünkü, insanları bir arada tutan güvendir. Kızılay

Toplumsal hayatta ne kaybedilirse, en çok o konuşulur, denir. Bizlerde çok fazla konuşmaya başladık; çünkü, birlikte yaşadığımız insanlarla aramızda giderek büyüyen güvensizliği aşmanın tek yolu ahlaktan geçiyor. Ama önce AHLAK deyince ne anladığımızdan bahsedelim: Ahlakın sözlük anlamı: “1-insanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı birtakım tutum ve davranışların tümü. 2. kişide huy olarak bilinen nitelik; iyi ve güzel olan nitelikler.” olarak açıklanmaktadır. Ben bu açıklamayı yeterli bulmadığım için felsefi açıdan tanımlanan ahlakın ''iyi'' ve ''doğru'' gibi kavramlar üzerinden oluşturduğu evrensel ahlak kriterlerinden neleri kaybettiğimizi veya aradığımızı anlatmaya çalışacağım. Bunu yaparken de basit anlaşılabilir örnekler vereceğim. Mesela, bir arkadaşınız kendisi yokken kalabilmeniz için size evinin anahtarını verdi, eve gittiğinizde arkadaşınızın masanın üzerinde unuttuğu Özel bir şahsa yazmış olduğu mektubu fark ettiniz. Ne yapars