Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2011 YAZ FESTİVALİ İÇİN ÖNERİLER

İyi bir festival düzenlemek için kış aylarından hazırlanmak ve geçirdiğimiz festivalleri iyi değerlendirmek gerekiyor. Oldukça renkli ve uzun süren 2010 festivalini izlerken, olmaması gerekenleri not etmiştik. Festival, tüm kente yayılmak istenmesine rağmen başarılı olunamamıştı. Farklı yerlerdeki etkinlikleri izlemek konusunda zorlanmıştık. Uçurtmalar uçurulamamış, Köy pikniği, istenen aktivite için yetersiz kalmıştı. Önümüzdeki yıl hazırlıklarını çiçeği burnunda Kent konseyi yapacakmış… Başarılı olmalarını dilerim…Çünkü sonunda kentimiz kazanacak veya kaybedecek…Bu nedenle, görmek istediğim tabloyu sizlerle paylaşmak ve düzenleyicilere de bir şeyler söylemek isterim. 2011 yazı, Ramazan ayının erken başlamasıyla daha kısa süreceğinden, elimizde kalan kısacık yaz sezonu boyunca festival havası yaşatmak için; 1-) Güzel sanatlar akademileri ile yazışarak; sahil boyunca heykel sergisi, kumdan heykeller yaptırılabilir. ( tabi ki kumumuz uygunsa, değilse başka materyaller kullanılır) İstanb

KÜLTÜR EVLERİ MÜZE DEĞİLDİR.

Kültür evlerini, Tarihsel ve kültürel değeri olan nesnelerin sergilendiği müzelerden ayıran en önemli özelliği yaşayan mekanlar olmasıdır. Kültür evi denildiğinde; bünyesinde el sanatları, edebiyat, müzik, folklor, dans ve sahne sanatlarının yer aldığı ve eğitimlerinin verildiği mekanlar akla gelir. Özellikle, büyük şehirlerdeki imkanlara sahip olmayan yerlerde; sanatsal etkinliklerden uzakta kalan ve eğitim alma şansı olmayan insanlar için kültür evleri çöldeki vaha gibidir. 2010 Temmuz ayında şehrimize kazandırılan Nimet ve Gazi Bekir Özkök Kültür Evi’ne de bu anlayışla yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Duvarlarına Atatürk’ün ve diğer ünlü çehrelerin resimlerinin asılmasıyla yetinilmesi durumunda, küçük bir resim galerisi ve çıplak bir “müze ev” olarak işlevinin çok altında kalma tehlikesi olduğunun altını çizerek; şehrimizin tek kültür evini “atıl kapasite” de bırakmaya kimsenin gönlünün elvermeyeceğine inanmak istiyorum. Çünkü kışın Akçakoca’da yaşayan bizler, oradan filizlenecek