Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİR KENTE AİT OLMAK (2)

“IHLAMUR MEYDANI” … Çocukluğumdan iki imge kalmış aklımda Akçakoca meydanından, Yaşlı “Roma dondurmacısı”ndan satın aldığım Kaymaklı dondurmanın tadı, Bir de kokusu Ihlamurların… Kentlerin meydanları, o kentte yaşayan insanların ruhunun aynasıdır. Kent insanı, kendine o aynadan bakmadıkça, o kentte yaşadığının ve sosyal sorumlulukları olduğunun farkına da varmaz.Anadolu’da tarihi yerleri ( ören yerleri) gezerken nüfusun kalabalık olmadığı bölgelerde bile agora meydanının olduğunu görürüz. Antik Yunan’da, Roma’da,Anadolu’da yerleşik olmanın en belirgin ölçüsü olan bu meydanlar; İnsanlığın sosyal değişim tarihi hakkında bizleri bilgilendirirken aynı zamanda dünya var oldukça yok olmamanın gizemli bilgisini de mütevazi bir şekilde bizlere sunmaktadır. Meydanlar; kentsel yerleşim yerlerini, kırsal olan yerleşim yerlerinden ayıran en önemli mekanlardır. Meydanlar, maddi, manevi kültürel alışverişleri kolaylaştıran ve ortak bir iletişim dilinin oluşturulmasına katkıda bulunurken, o kent