Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HİÇBİRŞEY YAPMAYAN " HAYVANA YAPACAĞINA İNSANA YAP" DİYE AHKAM KESER!

Toplumun sağlığı; çevresiyle; ağacı, hayvanı, temizliği ve insani ilişkileri ile korunur. Toplumları çürüten en büyük hastalık SEVGİSİZLİKTİR. SEVGİSİZLİK; pencerenin önünü kapatıyor diye ağacı kestirir, alerjim var diye kuşun konduğu yere dikenli tel çektirir, havlıyor diye köpek öldürtür, oynuyor diye çocuk kovalatır… "BARINAK YAPACAĞINA, BAĞIMLILAR İÇİN BİRŞEY YAP" DİYE BELEDİYEYE AKIL VEREN ERGUN AŞÇI’YA “ HİÇ Mİ SEVİLMEDİN, SEVMEDİN?” Ya da hayvan düşmanı yazılar yazdırır. İçlerindeki sevgisizliği "hayvana yapacağına insana yap" diye gizlerler. Oysa imkanları olduğu halde insana da el uzatmazlar. Ama insana yap dediklerinde herkes Onları yardımsever sanır. BİRİNİN YAPILMASI, DİĞERİNE ENGEL DEĞİLDİR, SORUNLAR SIRAYLA ÇÖZÜLÜR. BAKIMEVİ MADDİYATLA HEMEN ÇÖZÜLEBİLİR, BAĞIMLILIK UZUN BİR MÜCADELE GEREKTİRİR VE TOPLUMUN ÇOĞUNU EĞİTMEK GEREKİR. Bağımlılık, bu toplumun kanayan yarasıdır ve maalesef giderek gençler buna yöneliyorsa bunun tek nedeni SEVGİSİ

AKÇAKOCA, ŞİMDİ SAHİP ÇIKMAZSAN YARIN ÇOK GEÇ OLACAK!

TERCİHİNİZİ BUGÜN YAPIN !  YA BUNUNLA YAŞAMAYA ÇALIŞACAKSINIZ ! YA DA SAĞLIKLI YAŞAMI SÜRDÜRECEKSİNİZ ! Düzce Bisikletliler platformundan alınmıstır AH DERE, CANIM DERE, O GÜZEL SUYUN NEREDE? Gözü paradan başka birşey görmeyenler için dere, üretim yaparken maliyetleri ucuzlatmanın bir yolu. Benim ise çocukluğum... Çuhallı’da doğup büyüyen bütün çocuklar gibi benim de çocukluğum Çuhallı Deresi’nde geçti. Yüzmeyi orada öğrendim. O derenin kenarında büyüdüm, kitaplarımı o derenin kenarındaki söğüt ağaçlarının altında okudum, gelecek hayallerimi orada kurdum. Ve 40 yıl önce o derenin suyunu kana kana içtim. Hasta falan da olmadım. Çocukluğumun en büyük macerası; çok yağmur yağdığı zaman derenin, dedemin binbir zahmetle yaptığı tahta köprüyü denize sürüklemesi ve bizim her seferinde dedemin peşine takılıp, iple çekerek köprüyü tekrar eski yerine koymamızdı. Dere taşardı dediğime bakmayın, köprü o kadar alçaktı ki, köprünün üzerinden ayaklarımızı suya sokardık. Yani öyle ortal