Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÇINAR CADDESİ'NİN YENİ MEKANI "FINDIK CAFE" ADI GİBİ SEVİMLİ VE ŞIK

Çınar Caddesi'nde yeni açılan "Fındık Cafe" şirin mi şirin görüntüsüyle, s evecen, g üler yüzlü g enç sahipleriyle insanı adeta içine çekiyor. Bizler dilsiz canlılara merhamet etmeyen, nobran işletme sahiplerinin işlettiği mekanlara gitmek zorunda kaldığımızda kendimizi diken üstünde oturmuş gibi hissediyoruz. Çünkü dilsiz bir canlıya merhameti olmayan insanın gözünde siz sadece para getiren bir müşterisiniz. Fındık Cafe gibi sevgi dolu mekanlar da ise sıcak, samimi ve de o insancıl ha va ile içti ğimiz çay ballı, kahve hatırlı oluyor. Pozitif duygularla dolu, huzur buluyoruz bu mek anlarda. Akçakoca'da fırtınadan birçok yerin dağıldığı gece Fındık Cafe kendisine sığınan bir cana kucak açtı. Sahipleri tarafından terk edilmiş veya ilgilenilmeyen köpek doğurmak üzereydi. Fındık Cafe sayesinde yavruları hayatta kaldı. Yüreği güzel işletme sahiplerinin elinden çay içmek kadar güzel birşey yok. Kahvaltı yapmak isterseniz, telefon ile rezervasyon yaptırab

Akçakoca'da Denizcilik "Festivali" Yapıldı

    9 Temmuz 2016 Akçakoca'da "Denizcilik Festivali" yapılması için bir ilk adım olsun...  Bugün heyecanla Akçakoca'da düzenlenecek ilk Denizcilik Festivali'ni izlemek için Liman'da düzenlenen tören alanına gittim.   Festival adı konmasına rağmen, düzenlenen etkinliğin gecikmiş Kabotaj Bayramı olduğunu görmek hayal kırıklığı yaratsa da, yüzme, kayık yarışları, yelken yarışları, kürek yarışları gelecekte düzenlenecek festival için bana umut verdi.  Önümüzdeki yıl, çok önceden hazırlıklar yapılarak ulusal düzeyde katılım sağlanabilirse; Kültür ve Turizm ayağı ile birleştirilebilirse gerçekten Akçakoca'da bir Denizcilik Festivali yapılabilir. Kürek Yarışları Yağlı Direkten bayrak alma Bir etkinliğin adını FESTİVAL koyunca festival olmadığını bilmek lazım. Önümüzdeki yıl gerçek bir DENİZCİLİK FESTİVALİ yapılmasını bekliyoruz. Bir festivalde; - Yarışlar ( Kürek, yelken, yüzme, kayak, paraşüt vb.) - Paneller - Resim veya fot

ÇUHALLI PLAJI NASIL DÜZENLENMELİ?

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR  Şezloglar boş olarak kumsalı işgal ederken... Belediyemiz geçen yıl  Çuhallı Plajı'nı parselleyerek kiraya verince halka ayrılan plajda şemsiyemizi koyacak yer bulamadık. Belediyemizin Çuhallı Halkı'na  reva gördüğü aşağıdaki resimde görüldüğü gibi oturmak zorunda kaldık.  Çu hallı Dernekleri, Çuhallı Gençlik Nerede siniz?     SAYIN YEMENİCİ, AKÇAKOCA BELEDİYE BAŞKANI Halka hizmet bu mudur? "Çuhallı plajı’nda yer yoksa Kale Plajı’na gidebilirsiniz." Turizm Derneği’nin düzenlediği iftar yemeğine katılan Başkan Yemenici; “ Kumsalları işletmecilere kiraladıklarını, halk içinde belli bir alan bıraktıklarını “ söyledi.  "Kiracının kumsalda kiraladığı alanın tamamen kiracıya ait olduğunu, kiraladığı alana istediği gibi şezlong açabileceğini “ söyleyen Yemenici, Halka ayrılan alanın yeterli olmadığı, boş şezlonglar açık olarak güneşlenirken halkın tıkış tıkış oturmak zorunda kaldığının beli

ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİNİN AKÇAKOCA HALKI İLE DİYALOG ÇABALARINA DESTEK VERİLMELİ

Düzce Üniversitesi Medya Topluluğu, Akçakoca'ya eğitim için gelen gençlerin kendi memleketlerini tanıtma etkinliği düzenledi. Üniversite'nin Akçakoca Halkı ile kaynaşma çabalarına, daha geniş katılımlarla destek vermek gerekiyor. Öğrenci standlarının yanında, Akçakoca'nın ürünlerinin yer aldığı standların yanısıra, Turizm Derneği'nin Akçakoca'yı tanıtan görselleri de yer almalıdır. 

Çocukluğumuzun ağaçlarını birer, birer kaybederken...

  Çocukluğumuzun ağaçları ile birlikte Akçakoca'nın , kent hafızası siliniyor Orman İşletmesi'ne ait alanda, Akçakoca'da yok olmakta olan Mor İbrişim, Belediye'nin dükkanları için feda edildi... Akçakoca Belediyesi'ne ve Orman İşletmesine soruyoruz: Çok kolay sökülerek, başka bir yere dikilebilecek bu ağacı, kestiniz mi, söküp başka bir yere diktiniz mi? ( KESMİŞLER MAALESEF... ALLAH İSLAH ETSİN !) Çok zor büyüyen bir ağaç Mor ibrişim ağacı. Şehrimizin değerlerine saygı göstermeyenler tarafından hoyratça kesildi . Akçakoca, kent hafızasını giderek kaybederken, tanımadığımız, bilmediğimiz bir kente dönüşüyor. Bu yeni kentte, bahçeli evlerimiz, bahçelerinde oyun oynayan çocuklar, dut, erik, kiraz, vişne ağaçları yok artık. Beton kalelerin içinde; çocukluğumuzdan kalan güzelliklerin yok oluşunu izlerken, çocuklarımız a kocaman hapishaneler kurmaya devam ediyoruz. Elimizde kalan bir kaç ağaç, küçük bir yeşil alan bu yüzden