Ana içeriğe atla

Çocukluğumuzun ağaçlarını birer, birer kaybederken...


 Çocukluğumuzun ağaçları ile birlikte Akçakoca'nın, kent hafızası siliniyor


Orman İşletmesi'ne ait alanda, Akçakoca'da yok olmakta olan Mor İbrişim, Belediye'nin dükkanları için feda edildi...


Akçakoca Belediyesi'ne ve Orman İşletmesine soruyoruz:
Çok kolay sökülerek, başka bir yere dikilebilecek bu ağacı, kestiniz mi, söküp başka bir yere diktiniz mi? ( KESMİŞLER MAALESEF... ALLAH İSLAH ETSİN !)

Çok zor büyüyen bir ağaç Mor ibrişim ağacı. Şehrimizin değerlerine saygı göstermeyenler tarafından hoyratça kesildi .


Akçakoca, kent hafızasını giderek kaybederken, tanımadığımız, bilmediğimiz bir kente dönüşüyor. Bu yeni kentte, bahçeli evlerimiz, bahçelerinde oyun oynayan çocuklar, dut, erik, kiraz, vişne ağaçları yok artık. Beton kalelerin içinde; çocukluğumuzdan kalan güzelliklerin yok oluşunu izlerken, çocuklarımıza kocaman hapishaneler kurmaya devam ediyoruz.
Elimizde kalan bir kaç ağaç, küçük bir yeşil alan bu yüzden çok daha değerli. Görünürde büyüyoruz, değişiyoruz ama gerçekte yok oluyoruz, kentimizle birlikte...

Çınar Caddesinde dükkanlara ihtiyaç vardır ve bence de doğru bir karardır. Ama bunu yaparken; vahşi yok etme sistemi üzerinden değil de, daha koruyarak, kollayarak, incelikle yapılamaz mıydı? 

Umarım Akçakoca Belediye'nin Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Fen İşleri ve Orman İşletmesi Müdürlüğü Akçakoca'da 2-3 tane kalan Gül İbrişim Ağacımızı, söküp başka bir alana dikmişlerdir.
En kısa zamanda Ağacın yeni görüntülerini bekliyoruz.

NOT : Belediyemizin Park ve Bahçeler departmanı sadece çiçek dikmeyi biliyor... Birçok şehirde parklarda meyve ağaçlarına dönüş çalışmaları sürerken, " Olmaz" diyerek, kestirip attılar. Yok pislik olurmuş, yok çocuklar ağaçların dallarını kırarmış... Bunlara göre çocuklar olmazsa, ağaçlar yaprak dökmezse herşey yapılabilir. 
 ---------------------------------------

Gülibrişim Ağacı
Gülibrişim ağacı, ipek ağacı olarak ta bilinen Albizzia julibrissin Latince adı olan baklagiller familyasından bir ağaç türüdür. Boyu 15 metreye kadar uzayabilir. Ağacın anavatanı Kuzey İran ile Tropik Asya bölgesidir. Ülkemizde de sahil bölgelerinde yetişir. Özellikle iyi drenajlı derin ve serin topraklarda gelişimi optimaldir. Kurak, ağır, kumlu ve kuru topraklarda  yetiştirilebilir. Özellikle kireçli toprakları sever. Gülibrişim ağacı vejetasyon döneminin dışında, en fazla -20 dereceye kadar dayanıklılık gösterir. Geç dönedeki donlara karşı duyarlı bir ağaçtır. Ilıman ve sıcak iklim koşullarında gayet güzel gelişimi gösterir, güneşi sever. Kuraklık dönemlerine karşı dayanıklıdır. Ancak genç fidanları yapraklanma sürecinde gölgelenme ihtiyacı duyar.
Gülibrişim ağacının yapısal özellikleri
Ağacın tohumları 3-4 mm büyüklüğünde, yassı meyvelerin ortasında yer alır. Tohumların kabuğu sert olduğundan, geçirimsizdir. Tohumların olgunlaşma dönemi Eylül ve Kasım ayları arasındadır. Çimlenme oranı da % 87 kadardır. Ağaçların tepe şekli yayvan ve dağınık olabilir. Çapı yaklaşık 6 metre kadardır. Budama için uygundur. Budanmada alt dalların alınmasıyla birlikte çalı formunda ağaca benzer. Gülibrişim ağacı oldukça hızlı büyüme gösterir. En fazla 12-15 metreye kadar uzar. Kökleri yayvan şekildedir, atmosferik azotu bağlayan yumrulara sahiptir. Bu ağaçlar ışığı çok sever, tam bir ışık ağcı olduğu söylenebilir.


Ağacın bakla meyveleri yaklaşık 10-15 cm uzunluğunda olup, düz ve yassı yapıdadır. Sonbaharda meyveler iyice olgunlaşır. Çiçekleri Haziran Temmuz aylarında açar, renkleri açık pembe renkte ve hoş kokuludur. Yaprakları tüysü yapıda, çift katlı olan bileşik yaprakları da 40-50 yaprakçıktan meydana gelir. Bu yaprakçıklar 5-7 cm kadardır.
Gülibrişim ağacı nasıl üretilir?
Ağacın tohumla üretilmesi esastır. Tohum kabuğu sert olduğundan, bu çimlenmeye biraz engel olur. Bu yüzden tohumlara asitle işlem yapılır ya da çizikleme yöntemi kullanılır. Sonbaharda toplanan tohumlar ya hemen ekilir ya da en az 45 gün soğuk katlama ardından metre kareye 50 gram şeklinde ekim yapılır. Kışın geç dönemde kök çelikleriyle serada üretilebilir ya da yarı odunlaşan sert çelikler kullanılarak Temmuz ve Ağustos aylarında camekanlarda üretimi yapılabilir. Gülibrişim ağacı sert, kuvvetli rüzgarlara dayanıklı olur. Bahçelerde ve parklarda dekoratif amaçlı yetiştirilebilir. Ayrıca ağaçtan elde edilen odunu çok değerli ve dayanıklıdır. Ağacın kurutulan yapraklarından çay yapılabilir. Taze, genç yaprakları, çiçekleri de sebze gibi pişirilerek tüketilebilir.
Yayınlanma Tarihi : 05.10.2015 09:53:21http://www.agac.gen.tr/gulibrisim-agaci.html
alınmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKÇAKOCA'YI SEVİYORSANIZ BU PROJEYİ DURDURUN!

SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ.. . Liman bölgesinde, Toki ile kentsel dönüşüm için anlaşma yapılarak yıkılan dükkanların yerine AVM yapılmasının Akçakoca'nın merkezine yapılan liman inşaatından sonra en büyük kötülük olacağını düşünenlerdenim. Birşey olup bittikten sonra ah vah etmenin artık kaybedilenleri geri getirmediğini, çok büyük fayda sağlayacak limanın Akçakoca'nın turizm merkezindeki kumsalı yok ederek, aynı zamanda turizmi de bitirdiğini yaşayarak öğrendik.  O bölgeye bir çivi bile çakılmadan önce diyoruz ki; NE OLUR BU İŞTEN VAZGEÇİNİZ. Belediye Başkanlığını kim kazanırsa kazansın, bu projeyi durdurmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek bu projeyi iptal ettirmelidir. Ben Sayın Başkan'ın bu projenin iptaline olumlu bakacağını düşünüyorum. Çünkü; son zamanlarda kendisi de dikey mimarinin kentlere verdiği tahribatı görmüş ve yatay mimariyi savunmaya başlamıştır.  Projenin revize edilerek tek katlı bina yapılmalı ve içinde; balık restoranların

Ağustos Böceği ile Katamaran

MÖ 6. yüzyılda yaşamış, eski Yunan masalcısı Ezop’un   masal kahramanları hayvanlarmış... Bu masallardan Ağustos Böceği ile Karınca’nın masalını bilmeyen yoktur. Masal, eğlenmeyi çok seven Ağustos Böceği ’nin bütün bir yaz şarkı söyleyip, eğlenirken, tam tersini yapan Karınca ’nın bütün yaz çalışarak, kış için erzak deposunu doldurduğunu anlatır. Ve acımasız kış gelir, Ağustos böceği bütün yaz eğlenmekten ambarına yiyecek koymaya zaman bulamamıştır. Çaresiz aç kalınca komşusu Karınca’nın kapısını çalar. Karınca’nın cevabı kıştan daha acımasızdır; “Madem bütün yaz saz çaldın, oynadın, şimdide oyna öyleyse” der ve kapıyı Ağustos Böceğinin yüzüne kapatır... Bu masalı çocukluğumdan beri çok acımasız bulmuşumdur; Ağustos Böceği’nin bütün yaz sıcaktan, çalışmaktan yorulmuş karıncalara ve diğerlerine şarkılar söyleyerek, neşe katarak hayatlarını kolaylaştırdığını düşündüğüm için acımasız bulmuşumdur. Eğer arkadaş olmayı başarsalardı; Çalışmaktan başka amacı olmayan Karınca ile eğlen

ÇUHALLI PLAJI NASIL DÜZENLENMELİ?

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR  Şezloglar boş olarak kumsalı işgal ederken... Belediyemiz geçen yıl  Çuhallı Plajı'nı parselleyerek kiraya verince halka ayrılan plajda şemsiyemizi koyacak yer bulamadık. Belediyemizin Çuhallı Halkı'na  reva gördüğü aşağıdaki resimde görüldüğü gibi oturmak zorunda kaldık.  Çu hallı Dernekleri, Çuhallı Gençlik Nerede siniz?     SAYIN YEMENİCİ, AKÇAKOCA BELEDİYE BAŞKANI Halka hizmet bu mudur? "Çuhallı plajı’nda yer yoksa Kale Plajı’na gidebilirsiniz." Turizm Derneği’nin düzenlediği iftar yemeğine katılan Başkan Yemenici; “ Kumsalları işletmecilere kiraladıklarını, halk içinde belli bir alan bıraktıklarını “ söyledi.  "Kiracının kumsalda kiraladığı alanın tamamen kiracıya ait olduğunu, kiraladığı alana istediği gibi şezlong açabileceğini “ söyleyen Yemenici, Halka ayrılan alanın yeterli olmadığı, boş şezlonglar açık olarak güneşlenirken halkın tıkış tıkış oturmak zorunda kaldığının beli