Ana içeriğe atla

SUSUZLUKTAN ALDIĞIM DERSLER

18 TEMMUZ 2019 AKÇAKOCA SEL FELAKETİ
Küresel İklim Değişikliğinin gelecekle ilgili olarak öngördüğü en kötü senaryolardan biri olan SUSUZLUK tehlikesini ciddiye aldığım günden beri; suyu boşa akıtmayan, hatta evde kimse yoksa tuvalet sifonunu birkaç kullanımdan sonra çeken ( ki sifonu çekmeden tuvaletten çıkan birine çok sinirlenirdim) balkonu atık sularla yıkayan biri olarak kendimle gurur duyardım.
Fakat Akçakoca’da yaşanan sel felaketinden sonra, musluktan akan çamurlu sular, içme suyu olarak satın aldığım suları daha dikkatli kullanmaya mecbur edince; aslında kendimle övündüğüm kadar duyarlı davranmadığımı fark ettim. Özellikle mutfakta sebze ve meyveleri yıkarken çok su harcıyormuşum. Oysa bu sabah 2 domates, biber ve patatesi bir sürahi suyla yıkadım ve temizliği de içime sindi. Akan musluğun altında saatlerce tabak, çanak yıkamakta öyle.
Eskiden evlerde su kovaları ve hamam tasları vardı ve bir kova su ile büyük bir insan çok rahat yıkanabilirdi. Üstelik sabunlanırken aynı zamanda duş açık olmadığı için daha da işlevsel ve sonuç alıcı olurdu. Daha bir pirüpak olunurdu, mis gibi sabun kokardık.
En çok da tuvalet sifonlarının su harcadığını biliyorsunuzdur; Bunu fark ettiğim günden beri, akıllı bir müteahhit bulaşık ve çamaşır makinalarının giderini bir depoda biriktirecek şekilde sistem kursa ve o biriken su sifona verilse ülkenin TEMİZ SU KAYBI yarı yarıya düşerdi diye düşünmekten uykularım kaçıyor.
Yaşım Altmış, Türkiye’nin su rezervleri korunursa bir otuz yıl ancak dayanırmış. Yani benim susuzluğu görme ihtimalim pek yok. Yine de Otuz yıl sonra, insanlara, kuşlara, ağaçlara temiz su bırakmadığımız ihtimalini düşününce fena oluyorum.
Yaşadığımız bu felaketten ders alıp, suyu idareli kullanmayı öğrenebilirsek, betonlaşmayı durdurabilir, ağaç dikimlerine ve ağaçların korunmasına daha çok önem verirsek, GELECEĞE yeterince su rezervleri bırakabiliriz. NE DERSİNİZ, YAPABİLİR MİYİZ?
Susuzluğun öğrettikleri;
1-Çamurlu su bile değerlidir,
2-Bir çay bardağı kadar su ile patates yıkanabilir 
3-Bir güğüm su yıkanmaya yeter.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKÇAKOCA'YI SEVİYORSANIZ BU PROJEYİ DURDURUN!

SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ.. . Liman bölgesinde, Toki ile kentsel dönüşüm için anlaşma yapılarak yıkılan dükkanların yerine AVM yapılmasının Akçakoca'nın merkezine yapılan liman inşaatından sonra en büyük kötülük olacağını düşünenlerdenim. Birşey olup bittikten sonra ah vah etmenin artık kaybedilenleri geri getirmediğini, çok büyük fayda sağlayacak limanın Akçakoca'nın turizm merkezindeki kumsalı yok ederek, aynı zamanda turizmi de bitirdiğini yaşayarak öğrendik.  O bölgeye bir çivi bile çakılmadan önce diyoruz ki; NE OLUR BU İŞTEN VAZGEÇİNİZ. Belediye Başkanlığını kim kazanırsa kazansın, bu projeyi durdurmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek bu projeyi iptal ettirmelidir. Ben Sayın Başkan'ın bu projenin iptaline olumlu bakacağını düşünüyorum. Çünkü; son zamanlarda kendisi de dikey mimarinin kentlere verdiği tahribatı görmüş ve yatay mimariyi savunmaya başlamıştır.  Projenin revize edilerek tek katlı bina yapılmalı ve içinde; balık restoranların

Ağustos Böceği ile Katamaran

MÖ 6. yüzyılda yaşamış, eski Yunan masalcısı Ezop’un   masal kahramanları hayvanlarmış... Bu masallardan Ağustos Böceği ile Karınca’nın masalını bilmeyen yoktur. Masal, eğlenmeyi çok seven Ağustos Böceği ’nin bütün bir yaz şarkı söyleyip, eğlenirken, tam tersini yapan Karınca ’nın bütün yaz çalışarak, kış için erzak deposunu doldurduğunu anlatır. Ve acımasız kış gelir, Ağustos böceği bütün yaz eğlenmekten ambarına yiyecek koymaya zaman bulamamıştır. Çaresiz aç kalınca komşusu Karınca’nın kapısını çalar. Karınca’nın cevabı kıştan daha acımasızdır; “Madem bütün yaz saz çaldın, oynadın, şimdide oyna öyleyse” der ve kapıyı Ağustos Böceğinin yüzüne kapatır... Bu masalı çocukluğumdan beri çok acımasız bulmuşumdur; Ağustos Böceği’nin bütün yaz sıcaktan, çalışmaktan yorulmuş karıncalara ve diğerlerine şarkılar söyleyerek, neşe katarak hayatlarını kolaylaştırdığını düşündüğüm için acımasız bulmuşumdur. Eğer arkadaş olmayı başarsalardı; Çalışmaktan başka amacı olmayan Karınca ile eğlen

ÇUHALLI PLAJI NASIL DÜZENLENMELİ?

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR  Şezloglar boş olarak kumsalı işgal ederken... Belediyemiz geçen yıl  Çuhallı Plajı'nı parselleyerek kiraya verince halka ayrılan plajda şemsiyemizi koyacak yer bulamadık. Belediyemizin Çuhallı Halkı'na  reva gördüğü aşağıdaki resimde görüldüğü gibi oturmak zorunda kaldık.  Çu hallı Dernekleri, Çuhallı Gençlik Nerede siniz?     SAYIN YEMENİCİ, AKÇAKOCA BELEDİYE BAŞKANI Halka hizmet bu mudur? "Çuhallı plajı’nda yer yoksa Kale Plajı’na gidebilirsiniz." Turizm Derneği’nin düzenlediği iftar yemeğine katılan Başkan Yemenici; “ Kumsalları işletmecilere kiraladıklarını, halk içinde belli bir alan bıraktıklarını “ söyledi.  "Kiracının kumsalda kiraladığı alanın tamamen kiracıya ait olduğunu, kiraladığı alana istediği gibi şezlong açabileceğini “ söyleyen Yemenici, Halka ayrılan alanın yeterli olmadığı, boş şezlonglar açık olarak güneşlenirken halkın tıkış tıkış oturmak zorunda kaldığının beli