Ana içeriğe atla

“Öldüren Cazibe”

Öldüren Cazibe deyince; güzel ama tehlikeli bir kadını anlatan film gelir akıllara. İnsansoyunu heyecanlandıran, aderanalin seviyesini yükselten bir çok eylem, içinde tehlikeleri barındırmasına rağmen adrenalin tutkunları için vazgeçilmezdirler.Yamaç Paraşütü, dağın zirvesine tırmanma, derin sulara dalmak gibi aktivitilere tutkun olan hiçkimse intihar etmek için bu etkinliklere katılmaz, aksine güvenlik eğitimlerini tamamlayarak, gerekli önlemleri alarak  bu spor dallarını sürdürürler.
Oysa “ öldüren cazibe” sinsidir, tüm ağlarını örer ve sizi hazırlıksız olduğunuz en savunmasız anınızda yakalar ve hayatınızı bitirir. Keyifle izlediğiniz HAVAİ FİŞEKLER gibidir; Makyajı, görsel şovu arttıkça sizi büyüler ve siz ağzı açık hayranlıkla o şovu izlerken, fare zehirinde bulunan BARYUM, KURŞUN, RUBİDYUM, STRONYUM gibi bir sürü kimyasalları solumuş olursunuz.
Bu konuyu araştıran Prof. Nurettin Demir “Havai fişek türlerinin yapımında fare zehrinde bulunan baryumun kullanılmakta, nitrat ve odun karışımıyla yaydığı kimyasal içerikli tozların kanserojen etkisi bulunmaktadır. Kimyasal içerikli bu tozlar insan sağlığına zarar vermektedir. İşitme kaybı, gürültü ve hava kirliliği meydana getirmesi nedeniyle kültürel ve tarihî eserlere zarar vermektedir. Havai fişeklerden çıkan ince tozlar diğer tozlara benzemez. Bu tozların etkisi yeterince bilinmemekle beraber solunum yoluyla alınması durumunda, astım veya bronşite neden olabilir. Ayrıca, patlayan havai fişekler, kuşlara, yaban hayata ve doğaya zarar vermektedir” diyerek, havai fişeklerin yasaklanması için kanun teklifi vermiştir.
“Havai fişeklerin doğaya verdiği zararlar sadece bunlarla da bitmiyor. Hollanda’da 2011 yılında yapılmış bilimsel bir çalışmaya göre, havai fişek atılmaya başlanıldığında kuşlar aniden paniğe kapılarak yuvalarını terk ediyor, bazısı o hengamede ağaçlara, binalara ve taşıtlara çarparak ölürken, bazısı da bir daha dönmemek üzere yuvasından ayrılıyor. Pek çok yavru kuş panikleyen ebeveynleri tarafından yuvada bırakılarak ölüme terk diliyor.
2011 yılında Arkansas’taki yeni yıl kutlamaları 5 bin kuşun ölümüne sebep olmuştu ve bu durum içlerinde PETA’nın sitesinin bulunduğu pek çok yerde duyurulmuştu. Hollanda’da yapılmış çalışmaya göre kuşların tekrar sakinleşmeleri üç güne yakın bir süre alıyor. Yani bu saatlerde, şu an, dışarıda hâlâ korkudan bir yerlere sığınmış ve doğal davranışlarından uzaklaşmış, pek çok kuş bulunmakta. Bu durum sadece kuşları değil, havai fişek sesinin ulaştığı çapın içinde kalan bütün doğal hayatı ve şehir hayvanlarını etkilemekte. Dünyanın çeşitli yerlerindeki hayvan barınaklarından alınan bilgiye göre, yeni yıl ertesinde evinden kaçmış evcil hayvanlarda artış gözlenmekte. Hatta havai fişek atıldığı sırada panikleyip evlerin balkonlarından atlayan hayvanlara da rastlanılmakta”..
Doğaya bunca zararı dokunan havai fişeklerin “öldüren cazibesini” fark eden insanlar, beş dakikalık görsel şov için; yaşadığımız doğaya ve canlılara kalıcı zararlar verilmemesini ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak için, havai fişeklerin yasaklanmasını ve alternatif olarak ışıklı gösteriler vb. Sistemlerin kullanılmasını istemektedirler.
Havai Fişeklerin insanlara ve yabani ve evcil hayvanlara verdiği zararları anlatan ve havai fişek atıldıktan sonra yaralanan insan, kuş ve diğer hayvanlarla ilgili haberlere Dünyanın her yerinde rastlayabilirsiniz. Havai Fişeklerin yasaklanması için birçok yerde kampanyalar düzenlenmekte ve yasaklama yönünde kararlar alınmaktadır.
Hindistan'da "Işık Bayramı" olarak da bilinen "Diwali Festivali" öncesinde başkent Yeni Delhi'de hava kirliliğini önlemek için havai fişek satışına yasak getirildi.
“Çin'deki hava kirliliğiyle mücadele kampanyası çerçevesinde başkent Pekin'de havai fişek ve çatapat patlatılması yasaklandı.”
https://www.change.org

ALTERNATİFLER :
Su Perdesi ışıklı gösteriler
Işıklı lazer gösterisi

Kendisi de bir doğa aşığı olan Sayın Belediye Başkanımız Okan Yanmaz’ın bu konuda gerekli adımları atarak HAVAİ FİŞEKLERİN YASAKLANMASI için  gerekli adımları atmasını umuyor, havai fişek dışındaki alternatifleri değerlendirmesini diliyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKÇAKOCA'YI SEVİYORSANIZ BU PROJEYİ DURDURUN!

SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ.. . Liman bölgesinde, Toki ile kentsel dönüşüm için anlaşma yapılarak yıkılan dükkanların yerine AVM yapılmasının Akçakoca'nın merkezine yapılan liman inşaatından sonra en büyük kötülük olacağını düşünenlerdenim. Birşey olup bittikten sonra ah vah etmenin artık kaybedilenleri geri getirmediğini, çok büyük fayda sağlayacak limanın Akçakoca'nın turizm merkezindeki kumsalı yok ederek, aynı zamanda turizmi de bitirdiğini yaşayarak öğrendik.  O bölgeye bir çivi bile çakılmadan önce diyoruz ki; NE OLUR BU İŞTEN VAZGEÇİNİZ. Belediye Başkanlığını kim kazanırsa kazansın, bu projeyi durdurmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek bu projeyi iptal ettirmelidir. Ben Sayın Başkan'ın bu projenin iptaline olumlu bakacağını düşünüyorum. Çünkü; son zamanlarda kendisi de dikey mimarinin kentlere verdiği tahribatı görmüş ve yatay mimariyi savunmaya başlamıştır.  Projenin revize edilerek tek katlı bina yapılmalı ve içinde; balık restoranların

Ağustos Böceği ile Katamaran

MÖ 6. yüzyılda yaşamış, eski Yunan masalcısı Ezop’un   masal kahramanları hayvanlarmış... Bu masallardan Ağustos Böceği ile Karınca’nın masalını bilmeyen yoktur. Masal, eğlenmeyi çok seven Ağustos Böceği ’nin bütün bir yaz şarkı söyleyip, eğlenirken, tam tersini yapan Karınca ’nın bütün yaz çalışarak, kış için erzak deposunu doldurduğunu anlatır. Ve acımasız kış gelir, Ağustos böceği bütün yaz eğlenmekten ambarına yiyecek koymaya zaman bulamamıştır. Çaresiz aç kalınca komşusu Karınca’nın kapısını çalar. Karınca’nın cevabı kıştan daha acımasızdır; “Madem bütün yaz saz çaldın, oynadın, şimdide oyna öyleyse” der ve kapıyı Ağustos Böceğinin yüzüne kapatır... Bu masalı çocukluğumdan beri çok acımasız bulmuşumdur; Ağustos Böceği’nin bütün yaz sıcaktan, çalışmaktan yorulmuş karıncalara ve diğerlerine şarkılar söyleyerek, neşe katarak hayatlarını kolaylaştırdığını düşündüğüm için acımasız bulmuşumdur. Eğer arkadaş olmayı başarsalardı; Çalışmaktan başka amacı olmayan Karınca ile eğlen

ÇUHALLI PLAJI NASIL DÜZENLENMELİ?

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR  Şezloglar boş olarak kumsalı işgal ederken... Belediyemiz geçen yıl  Çuhallı Plajı'nı parselleyerek kiraya verince halka ayrılan plajda şemsiyemizi koyacak yer bulamadık. Belediyemizin Çuhallı Halkı'na  reva gördüğü aşağıdaki resimde görüldüğü gibi oturmak zorunda kaldık.  Çu hallı Dernekleri, Çuhallı Gençlik Nerede siniz?     SAYIN YEMENİCİ, AKÇAKOCA BELEDİYE BAŞKANI Halka hizmet bu mudur? "Çuhallı plajı’nda yer yoksa Kale Plajı’na gidebilirsiniz." Turizm Derneği’nin düzenlediği iftar yemeğine katılan Başkan Yemenici; “ Kumsalları işletmecilere kiraladıklarını, halk içinde belli bir alan bıraktıklarını “ söyledi.  "Kiracının kumsalda kiraladığı alanın tamamen kiracıya ait olduğunu, kiraladığı alana istediği gibi şezlong açabileceğini “ söyleyen Yemenici, Halka ayrılan alanın yeterli olmadığı, boş şezlonglar açık olarak güneşlenirken halkın tıkış tıkış oturmak zorunda kaldığının beli