Ana içeriğe atla

Akçakoca'da Turizmin ve Sosyal Yaşamın Geleceği için eski ama eskimeyen bir yazı


AKÇAKOCA’DA KIŞ UYKUSU
Okullar açıldı, tatilciler geri döndü. Haftasonları neredeyse yüzbinleri bulan kalabalıklar ortadan kayboldu ama öğrenciler geri döndü. Akçakoca, Üniversitesi olan bir şehir olmasına rağmen, ev sahipleri ve pansiyoncular dışında öğrencilerle ilgilenen yok.  Akçakoca’mız ne yazık ki, şehrimize gelen gençlere, kahvelerde oturmaktan başka seçenek sunmuyor.
Sosyal tesisleri, sinemaları, tiyatroları olmayan bir yerde gençler ne yapar? Akçakoca’daki eğitimleri bitince, buraya dair hafızalarında neler kalacak?
Kültürevi’ni bu yıl da uyutmayınız lütfen…
Bu yıl da kısıtlı olanlarımızla, denize bakıp ( iyi ki o var) zaman öldüreceğiz. Ama bir seçeneğimiz daha var: ÖZKÖK KÜLTÜR EVİ… Neredeyse yılda iki- üç defa yapılan resim sergileri de olmasa gözümüzün önündeki koca binayı unutacağız.
Neden Kültürevi,  gençler için sanat atölyesi  işlevi görmesin? İkinci katta sergilenen yapıtlar üçüncü kata taşınarak, üç odası atölye olarak pekala kullanılabilir. Giriş katında edebiyat sohbetleri yapılabilir, kitap okuma günleri düzenlenebilir. Hatta belgeseller ve seçilmiş filmler izlenebilir.
Ninni Turizm ninni…
Akçakoca’da deniz sezonu bitince, turizm de kış uykusuna yatıyor. Yıllar önce Kışın ortasında, İstanbul’dan Amasra’ya günübirlik balık yemeğe gittiğimizi hatırlıyorum. Ve hep merak ediyorum; Balık, Karadeniz’in doğusundan batısına gelirken inci mi yutuyor? Neden Amasra’da tıka basa yiyerek ödediğimiz fiyata Akçakoca’da balık yiyemiyoruz? 
Fiyatları uygun yap, sürümden kazan…
Fiyat politikasını bilmeden gelip, Akçakoca’da alışveriş etmek zorunda kalanların ikinci gelişlerinde Düzce’den nevalelerini aldıklarını öğrendik.  Özel araçları ile, Ankara, Bolu, Düzce üzerinden gelenler; araçlarında tüpleri, mangallarıyla yemekleri ile geldiler, hatta araçlarında kaldılar. Akçakoca esnafına pek fazla bir şey kazandırmadılar. Neden?  Fiyatlar uygun olsaydı, böyle bir zahmete kalkışırlar mıydı? Diye sormak lazım.
“Vur Kaç”, Kazanç nereye kadar?
Akçakoca esnafı, otel işletmecileri, restoran işletmecileri bir araya gelerek; Akçakoca’nın geleceği üzerinde bir sempozyum yapmalı, alternatif turizm olanaklarını değerlendirmeli ve ORTAKLAŞA TANITIM KAMPANYASI yapmalıdır.
Birzamanlar “Karadeniz’in İncisi” olan şehrimizin, Türkiye’nin mutlaka görülmesi gereken şehirleri arasına girmesi için yapabileceklerimizi konuşalım. Dört mevsim iş yapamayan esnaf, bir yıllık karını kısa dönemde çıkarmaya çalışmasın. Sürümden kazansın. Herkes kazansın. Bu da bütün kış uyuyarak; yazı bekleyerek olmaz.
------------------------------------------------------------------------------------------
GELECEK YAZ İÇİN BUGÜNDEN PLAN YAPILMALI.
Haftasonları plajda yer bulamadık ama; gelenlerin profiline baktığımızda Akçakoca’ya çöpten ve gürültü kirliliğinden başka bir şey bırakmadıklarını söylemek yanlış olmaz. Akçakoca’lının,  çöpünü kumsallarda bıraktığı bir yerde, dışarıdan gelenlerin hoyratlığı,  biraz da “imam …..sa cemat ….r” deyişini hatırlatıyor.  Kirletenleri uyarmıyorsanız, göz yumuyorsanız“Ben atmıyorum.” demeniz yetmez.
Kış nüfusuna göre istihdam edilen personelin sayısını arttırmadan yazın biriken çöp dağlarını engelleyemezsiniz. Ama öncelikle çöpün atılmasını engelleyecek; bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı, zabıta ve gönüllülerden oluşan kontrol birimleri oluşturulmalıdır. Son çare olarak da; Belediyenin bütçesi eleman tahsis etmeye yetmiyorsa, turizmcilerden eleman desteği alınmalıdır.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇINAR CADDESİ'NİN YENİ MEKANI "FINDIK CAFE" ADI GİBİ SEVİMLİ VE ŞIK

Çınar Caddesi'nde yeni açılan "Fındık Cafe" şirin mi şirin görüntüsüyle, s evecen, g üler yüzlü g enç sahipleriyle insanı adeta içine çekiyor. Bizler dilsiz canlılara merhamet etmeyen, nobran işletme sahiplerinin işlettiği mekanlara gitmek zorunda kaldığımızda kendimizi diken üstünde oturmuş gibi hissediyoruz. Çünkü dilsiz bir canlıya merhameti olmayan insanın gözünde siz sadece para getiren bir müşterisiniz. Fındık Cafe gibi sevgi dolu mekanlar da ise sıcak, samimi ve de o insancıl ha va ile içti ğimiz çay ballı, kahve hatırlı oluyor. Pozitif duygularla dolu, huzur buluyoruz bu mek anlarda. Akçakoca'da fırtınadan birçok yerin dağıldığı gece Fındık Cafe kendisine sığınan bir cana kucak açtı. Sahipleri tarafından terk edilmiş veya ilgilenilmeyen köpek doğurmak üzereydi. Fındık Cafe sayesinde yavruları hayatta kaldı. Yüreği güzel işletme sahiplerinin elinden çay içmek kadar güzel birşey yok. Kahvaltı yapmak isterseniz, telefon ile rezervasyon yaptırab...

ÜMRAN ÇÖPLÜĞÜ'NÜN DOĞAL PARKA DÖNÜŞÜMÜ İÇİN PROJE ORTAKLARI ARIYORUZ!

BELEDİYE ÇÖPLÜK ALANINI BİZE VERSİN, ÜNİVERSİTE VE  DERNEKLERLE  ORTAK   PROJE YAPALIM...  (AŞAĞIDA HAZIRLADIĞIMIZ TASLAĞI PAYLAŞIYORUZ.  BU KONUDA DESTEK VERMEYE HAZIR KİŞİ VE  KURUMLARLA GÖRÜŞMEYE VE İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ.  ÜMRAN BORU ÇÖPLÜĞÜ BİRKAÇ PARÇAYA AYRILARAK; 1-) BOTANİK BAHÇESİ VEYA HOBİ BAHÇELERİ : AĞAÇLANDIRMA İLE BİRLİKTE, KARADENİZİN ÇOK ÖZEL BİTKİLERİNİN HARMANLANDIĞI BİR BÖLÜM.: Botanik bahçesinde %80 engelli çalışanlar olmalı. ( Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile birlikte) 2-) YÜRÜYÜŞ VE SPOR ALANLARI : Bisiklet yolları, engelli sporlarının yapılabileceği bölümler, yürüyüş yolları, denize doğru gençler için tırmanma bölümleri, paten ve su kayağı bölümleri engelliler ve yaşlılar için asansör, su kayağı… VE PARKIN DENİZLE BULUŞTURULMASI. 3-) HAVYAN SEVGİSİ EĞİTİM PARKI : Nuh’un gemisi konseptine uygun olarak, bilinen en eski canlı türünden, günümüze ulaşan, ulaşamayan canlıların bilgi...

Ağustos Böceği ile Katamaran

MÖ 6. yüzyılda yaşamış, eski Yunan masalcısı Ezop’un   masal kahramanları hayvanlarmış... Bu masallardan Ağustos Böceği ile Karınca’nın masalını bilmeyen yoktur. Masal, eğlenmeyi çok seven Ağustos Böceği ’nin bütün bir yaz şarkı söyleyip, eğlenirken, tam tersini yapan Karınca ’nın bütün yaz çalışarak, kış için erzak deposunu doldurduğunu anlatır. Ve acımasız kış gelir, Ağustos böceği bütün yaz eğlenmekten ambarına yiyecek koymaya zaman bulamamıştır. Çaresiz aç kalınca komşusu Karınca’nın kapısını çalar. Karınca’nın cevabı kıştan daha acımasızdır; “Madem bütün yaz saz çaldın, oynadın, şimdide oyna öyleyse” der ve kapıyı Ağustos Böceğinin yüzüne kapatır... Bu masalı çocukluğumdan beri çok acımasız bulmuşumdur; Ağustos Böceği’nin bütün yaz sıcaktan, çalışmaktan yorulmuş karıncalara ve diğerlerine şarkılar söyleyerek, neşe katarak hayatlarını kolaylaştırdığını düşündüğüm için acımasız bulmuşumdur. Eğer arkadaş olmayı başarsalardı; Çalışmaktan başka amacı olmayan Karınca ile e...