Ana içeriğe atla

BÜYÜK, BÜYÜK ÇOK BÜYÜK BARINAK OLUR MU?

SOKAK HAYVANLARI OLARAK ADLANDIRILAN KEDİ VE KÖPEKLER ÇOK BÜYÜK BARINAKLARDA YAŞAYABİLİRLER Mİ?
SON ON YILDA BELEDİYE BAŞKANLARI 5199 SAYILI YASAYI NİHAYET ÖĞRENDİLER.
VE ÖĞRENDİKLERİ EN ÖNEMLİ ŞEY " BU SORUN BELEDİYELERİN SORUNUYMUŞ, SOKAKTA HAYVANLAR ÖLMESİN DİYE UĞRAŞANLARIN DEĞİLMİŞ" OLDU. 
Yıllardır sokaktaki hayvanları öldürerek kurtulmaya çalışan belediyeler, en nihayetinde gördüler ki; 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası onların öldürmelerini yasaklaması yetmezmiş gibi bir de bakmakla görevlendiriyor. Yasada görev tanımı çok iyi yapılmasına rağmen, bu sorumluluğu almayan belediyeye cezai yaptırım koyma işi kanunda eksik kalınca, her belediye bu sorumluluğu kafasına ve vicdanına göre algılayarak çalışmalar yaptı. Kimi şikayet edenlerin önünü kesmek için ölüm kampına benzeyen barınaklar yaparak, köpekleri orada açlığa ve ölüme terk etti, kimi el altından gizlice öldürdü. Ve ne yazık ki koskoca Türkiye'de çok az Belediye Başkanı vicdanlı davranarak gerçekten onlar için bakım evi ve beslenme odakları yaptırdı. Allah onlardan razı olsun. 
Gelelim Akçakoca'ya...
Akçakoca'da sokak hayvanlarına yardım etmek amacıyla kurulan barınak maalesef tam bir hayal kırıklığı oldu. Barınağın az zamanlı çalışan iyi bir veteriner hekim olması dışında hiçbir iyi tarafı yok. Daha önce defalarca yazdığımız, anlattığımız gibi barınağın bundan daha iyi olma ihtimali de yok. O yüzden yıllardır Akçakoca'ya yakışır, içinde acil müdahale istasyonun da olduğu 200 köpek kapasiteli modern bir bakımevi isteyip duruyoruz.
Mevcut Başkan Sayın Yemenici söz vermiş, yer araştırmaya başlamıştı ki, Düzce Subaşı köyünde büyük bir Rehabilitasyon Merkezi yapılmaya başlandı. Ve o merkezle ilgili bir sürü soru işaretleri olmasına rağmen Akçakoca'da arayışlardan vazgeçildi. 
Çünkü Belediyelerin tek hayali " AT KURTUL" mantığıdır. Bunu önce öldürerek, sonraları dağlara başka il sınırlarına atarak yapmaya çalıştılar. Amaç hayvanlara yardım etmek değil, Vicdanını yitirmiş insanların şikayetlerini dindirmek olunca; ' köpekler gitsin de nereye giderse gitsin' mantığı ağır basıyor. 
DÜZCE/SUBAŞI'NDA YAPILAN HAYVAN YAŞAM ALANI NEDİR?
BU GÖRDÜĞÜNÜZ YERLERİN KAPASİTESİ SINIRLIDIR. HAYVANLAR SADECE NEKAHAT DÖNEMİNDE BURALARDA KALACAKLAR. PEKİ YA SONRA ? !!!
DÜZCE HAYVAN BAKIM MERKEZİ
Toplam Alan          : …… Dönümlük arazi  ( ?)
Kullanılacak alan   : 16 dönüm
Hastane                : 876 metrekarelik alan
Kapasitesi             : 40 ameliyat öncesi, 48 ameliyat sonrası toplam 88 hayvan kapasiteli
3 adet Post           : 380 metrekarelik alan 90 köpek kapasiteli
Karantina bölümü  : 20 Kabinx10 köpek kapasiteli
Uyuz Ünitesi          : 300 köpek kapasiteli
İdare Binası ve Kafeterya : Girişde yer alacak, hastaları ve konukları karşılayacak
Şehre Uzaklığı : Akçakoca :  25 KM.      Düzce Merkez :  ?


Düzce Valiliği İl Hayvan Koruma Kurulunda yapılan toplantıda; Düzce İl Özel İdaresi tarafından o bölgede yaban hayvanları da dahil hayvanların tedavilerine yönelik olarak çalışmalar yapılacağı anlatılmıştır. Rehabilitasyon Merkezi olarak hizmete girmesi planlanan yer de Düzce dahil Düzce'nin ilçelerine hizmet verilecektir. 
  • Akçakoca- Cumayeri-Çilimli-Gökyaka-Gümüşova-Kaynaşlı-Yığılca
İlçelerinden hayvan ambulansları ile getirilen hayvanlar tedavileri bittikten sonra tekrar ilçelerine geri gönderilecektir. 
PEKİ İLÇELER BUNA HAZIR MI?
Akçakoca dışında hiçbir ilçede sokak hayvanları ile ilgili çalışma yapılmamıştır. Bugüne kadar sokak hayvanları ile ilgili olarak yok etmekten başka birşey geliştirdiklerini duymadık. O nedenle hazır olduklarını söylemek mümkün değil. Hatta çoğu ilçenin takibi ciddi bir şekilde yapılmazsa köpekleri getirip, götürürken yol üzerinde bırakmalarına karşı önlem alınmazsa o bölgede sorunlar çığ gibi artacaktır.
RM DIŞINDA KALAN ORMANLIK ALANDA KÖPEKLER BARINABİLİR Mİ?
Sokak hayvanı olarak adlandırılan köpeklerin( o alan kediler için düşünülmediğinden sadece köpeklerden bahsediyoruz) insanlardan uzakta ormanlık alanlarda yaşamlarını sürdürmesi mümkün değildir.
Bu konu ile ilgili olarak Türkiye'de ilk kez açılan ve başta hayvanseverlerin açılışına coşkuyla katıldıkları Samsun Hayvan Yaşam Alanı, tüm iyi niyetli çabalara rağmen sonrasında hayvan ölüm alanına dönüşünce, ormanlık alanların köpeklerin barınması için uygun olmadığı kanaatine ulaştık. 

1-SAMSUN HAYVAN BAKIM MERKEZİ : Samsun 150.000 metre kare olmasına rağmen kapasite 400 olarak belirtmiş, ama orada köpekler daimi olarak tutulmuyor. Kısırlaştırma ve tedavi sonrası aldığı hayvanı aldığı yere geri bırakıyor,  tutmuyor. Merkezde engelliler, hastalar ve agresif köpekler var. Özellikle engelli kediler “ Kedi Kasabası” nda bakılıyor.

Orada kalan köpekler için konulan kulübeler toprağa bitişik, nem oranı çok yüksek. Ağaçlar güneş girmesini engelliyor. Yapılırken kış koşulları hesaba katılmamış. Hayvanlar gözden uzakta ölmüş olarak bulunabiliyor. ( Takip cipleri yok)

Samsun deneyimi gösteriyor ki; kış şartlarında ormanda hayvanların barınması ve bakımı kolay değil. 5199 sayılı yasanın 6. maddesi sokağından alınan köpeklerin geri bırakılmasını şart koşarken; bu yasaya rağmen hayvanlar orada tutulacak olursa; ÇOK KISA ZAMANDA İLÇELERDEN VE KÖYLERDEN GETİRİLEN KÖPEKLERLE ORASI KARIŞACAKTIR, ÇÜNKÜ;
1- KÖPEKLER BÖLGECİDİRLER, DAHA SONRA GELENLERİ KABUL ETMEYECEKLERİ İÇİN YENİ GELENLERE SALDIRACAKLAR VE AĞIR YARALANMALAR OLACAKTIR.
2- SAYI ARTTIKÇA BESLENME VE BAKIM SORUNLARI ARTACAKTIR, GÜÇLÜLER ZAYIFLARIN YAŞAMASINA İZİN VERMEYECEKTİR,
3- KIŞIN KAR YAĞDIĞINDA DÜZCE-AKÇAKOCA YOLU BİLE TIKANMAKTADIR, MERKEZ YOLA YAKIN OLMAKLA BİRLİKTE ORMAN İÇİ KAR ALTINDA KALACAKTIR, HAYVANLAR SOĞUKTAN DONACAKTIR. 
4-Kapısının önüne gelen köpeğe artan yemeğini veren herkesin ormana gidip hayvan besleyeceğini düşünmek doğru değildir. MERKEZ Dünya standartlarıyla yarışabilecek düzeyde olsa bile, bakılan hayvanların ayrılan ormanlık  alanlarda bakımının yapılmasının kabulü mümkün değildir.
Çünkü ; Ormanda daima kuduz vardır istediğiniz kadar engelleyin, sürüngenlerden KUDUZ oraya geçince bütün barınak karantina altına alınır. Hatta bütün şehir… Orman yangınlarına karşı hayvanları korumak ve hayvanların acil tahliyesini sağlamak zorlaşır.
Orman içinde hayvanların kalıcı bakımının yapılması fikrini çok yanlış buluyoruz. 
SUBAŞI RM DÜZCE BELEDİYESİ'NE Mİ DEVREDİLDİ?
Bölgeye "Hayvan Yaşam Alanı" yapılacağını öğrenir öğrenmez ilk olarak bu projeyi Düzce'ye getiren Sayın Faruk Özlü ile Bakan iken görüşmüş, kendisine orada nasıl bir merkez istediğimizi ve taleplerimizi sözlü ve yazılı olarak iletmiştik. 
İstediğimiz orada ne yapılırsa yapılsın hayvanseverlerin, sivil toplum örgütlerinin de içinde olduğu bir MÜTEVELLİ HEYETİ oluşturulmasıydı. Daha sonra Sayın Valimiz Zülküf Dağlı ile yaptığımız görüşmede bu talebimizi iletmiş, kendisinden mütevelli heyet değil ama komisyon oluşturulabileceğine dair olumlu bir yaklaşım almıştık. 
Düzce İl Hayvan Koruma Kurulu'nda bu konuyu açmış, hatta karara da yazdırmıştık. Fakat bu konuda bugüne kadar hiçbir adım atılmadığı gibi, İl Özel İdaresi tarafından tüm masrafları karşılanan bu yerin Düzce Belediyesi'ne devredileceğini öğrenmiş bulunmaktayız. Eğer bu bilgi gerçek ise, tüm belediyeler atlanarak, Düzce Belediyesinin himayesine verilmesini endişe ile karşılıyoruz. Sistemin nasıl işleyeceği soruları bir yana, hayvanseverlerin ve STK'ların bu merkezin dışında tutulması durumunda oraya giriş çıkışlarımızı nasıl düzenleyeceğiz? Sokaklarımızda gözlerinin içine baktığımız, bizlere güvenen canları kimlere, nasıl emanet edeceğiz?

BİZ SUBAŞI İLE İLİŞKİLERİMİZİN NASIL OLMASINI İSTİYORUZ?

GÖNÜLLÜLERLE İŞBİRLİĞİ YAPMAYAN BELEDİYELERİN 
SAKLAYACAK SUÇLARI VARDIR...

Yerel hayvan korumacılarla sağlıklı, seviyeli ve koordineli olarak işbirliği yapılması, kayıtların gönüllülere açık olması, gönüllülerin ziyaret saatleri dışında, acil durumlarda içeri alınmalarında sorunlar yaşanmaması, ( bazı bakımevlerinde gizli alanlar oluşturularak hayvan itlaflarının basına yansıdığını düşünürsek) Yaşam alanında yapılan tüm hizmetler şeffaf ve gönüllülere açık olmalıdır.
GÖNÜLLÜLER İLE ZİYARETÇİLER ARASINDAKİ KRİTERLER NET OLMALIDIR. ZİYARETÇİLER BELİRLENEN SAATLERDE BAKIMEVİNE GELEN KİŞİLERDEN OLUŞURKEN, GÖNÜLLÜLER “YEREL HAYVAN KORUMA GÖREVLİSİ” STATÜSÜNE SAHİP KİŞİLERDEN OLUŞTURULMALI, BU KİŞİLERİN MERKEZE GİRİŞ ÇIKIŞLARI ÇALIŞANLARLA AYNI HAKLARA SAHİP OLARAK DÜZENLENMELİDİR. GÖNÜLLÜLERİN GİRMESİNİN YASAKLANDIĞI SAATLERİN HAYVAN KATLİAMLARINA ZEMİN HAZIRLADIĞI GEÇMİŞ DENEYİMLERDEN KANAYAN YARAMIZDIR.
Öncelikle; 5199 sayılı yasada belirtilen “ KISIRLAŞTIR, AŞILAT, YERİNDE BIRAK” Maddesine uygun hareket edilmesini istiyoruz. Sağlıklı, saldırgan olmayan ve bakımları yapılmış hayvanların beslenme odaklarında ve kendi yaşam ortamlarında bakılmasını önemsiyoruz. Yapılacak Hayvan Yaşam Alanının kapasitesi bellidir. Bölgedeki tüm hayvanların toplanması kapasitenin aşılmasına neden olacağından, Biz hayvanseverlerin en büyük endişesi, toplamalara devam edebilmek için toplanan hayvanların gizlice uyutulmasıdır. Bakılacak köpek sayısı arttıkça, mağduriyetler de artacaktır.

Düzce’de yapılacak Hayvan Yaşam Alanı için geçmişte yaşadığımız tecrübeleri, olumsuz örnekleri, yaşam hakkı ihlallerini göz önünde bulundurarak, tümüyle iyi niyetle yapılması planlanan alanda neleri görmek istediğimizi nacizane sizlerle paylaştık. Sizin de bildiğiniz olumlu örnekleri ve fark edilen eksikleri hayvanseverlerin bakış açısından da irdelemeye ve görüşlerimizi size aktarmaya çalıştık. 
KÖPEKLER ORMANDA HAYATTA KALAMAZ. ONLAR İÇİN UYGUN YERLERE BESLENME ODAKLARI OLUŞTURULMASI VİCDANİ BİR SORUMLULUKTUR.
AGRESİF VE HASTA OLANLAR DIŞINDAKİLERİN ÖMÜR BOYU KAPALI TUTULMASI VEYA ORMANDA YAŞAMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR.
BELEDİYELER GÖNÜLLÜLERLE BİRLİKTE SEVEN, SEVMEYEN, KORKAN HERKESİ MEMNUN EDECEK PROJELER ÜRETEBİLİR.
HAYVAN SEVGİSİ EĞİTİMİ, HAYVAN KORKUSUNUN TEDAVİSİ YAPILABİLİR. EN ÖNEMLİSİ DE DÜZENLİ KISIRLAŞTIRMA VE HAYVAN ÜRETİMİNİN YASAKLANMASIDIR.
ONLARIN DA CAN TAŞIDIĞINI UNUTMA !


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇINAR CADDESİ'NİN YENİ MEKANI "FINDIK CAFE" ADI GİBİ SEVİMLİ VE ŞIK

Çınar Caddesi'nde yeni açılan "Fındık Cafe" şirin mi şirin görüntüsüyle, s evecen, g üler yüzlü g enç sahipleriyle insanı adeta içine çekiyor. Bizler dilsiz canlılara merhamet etmeyen, nobran işletme sahiplerinin işlettiği mekanlara gitmek zorunda kaldığımızda kendimizi diken üstünde oturmuş gibi hissediyoruz. Çünkü dilsiz bir canlıya merhameti olmayan insanın gözünde siz sadece para getiren bir müşterisiniz. Fındık Cafe gibi sevgi dolu mekanlar da ise sıcak, samimi ve de o insancıl ha va ile içti ğimiz çay ballı, kahve hatırlı oluyor. Pozitif duygularla dolu, huzur buluyoruz bu mek anlarda. Akçakoca'da fırtınadan birçok yerin dağıldığı gece Fındık Cafe kendisine sığınan bir cana kucak açtı. Sahipleri tarafından terk edilmiş veya ilgilenilmeyen köpek doğurmak üzereydi. Fındık Cafe sayesinde yavruları hayatta kaldı. Yüreği güzel işletme sahiplerinin elinden çay içmek kadar güzel birşey yok. Kahvaltı yapmak isterseniz, telefon ile rezervasyon yaptırab...

ÜMRAN ÇÖPLÜĞÜ'NÜN DOĞAL PARKA DÖNÜŞÜMÜ İÇİN PROJE ORTAKLARI ARIYORUZ!

BELEDİYE ÇÖPLÜK ALANINI BİZE VERSİN, ÜNİVERSİTE VE  DERNEKLERLE  ORTAK   PROJE YAPALIM...  (AŞAĞIDA HAZIRLADIĞIMIZ TASLAĞI PAYLAŞIYORUZ.  BU KONUDA DESTEK VERMEYE HAZIR KİŞİ VE  KURUMLARLA GÖRÜŞMEYE VE İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ.  ÜMRAN BORU ÇÖPLÜĞÜ BİRKAÇ PARÇAYA AYRILARAK; 1-) BOTANİK BAHÇESİ VEYA HOBİ BAHÇELERİ : AĞAÇLANDIRMA İLE BİRLİKTE, KARADENİZİN ÇOK ÖZEL BİTKİLERİNİN HARMANLANDIĞI BİR BÖLÜM.: Botanik bahçesinde %80 engelli çalışanlar olmalı. ( Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile birlikte) 2-) YÜRÜYÜŞ VE SPOR ALANLARI : Bisiklet yolları, engelli sporlarının yapılabileceği bölümler, yürüyüş yolları, denize doğru gençler için tırmanma bölümleri, paten ve su kayağı bölümleri engelliler ve yaşlılar için asansör, su kayağı… VE PARKIN DENİZLE BULUŞTURULMASI. 3-) HAVYAN SEVGİSİ EĞİTİM PARKI : Nuh’un gemisi konseptine uygun olarak, bilinen en eski canlı türünden, günümüze ulaşan, ulaşamayan canlıların bilgi...

Ağustos Böceği ile Katamaran

MÖ 6. yüzyılda yaşamış, eski Yunan masalcısı Ezop’un   masal kahramanları hayvanlarmış... Bu masallardan Ağustos Böceği ile Karınca’nın masalını bilmeyen yoktur. Masal, eğlenmeyi çok seven Ağustos Böceği ’nin bütün bir yaz şarkı söyleyip, eğlenirken, tam tersini yapan Karınca ’nın bütün yaz çalışarak, kış için erzak deposunu doldurduğunu anlatır. Ve acımasız kış gelir, Ağustos böceği bütün yaz eğlenmekten ambarına yiyecek koymaya zaman bulamamıştır. Çaresiz aç kalınca komşusu Karınca’nın kapısını çalar. Karınca’nın cevabı kıştan daha acımasızdır; “Madem bütün yaz saz çaldın, oynadın, şimdide oyna öyleyse” der ve kapıyı Ağustos Böceğinin yüzüne kapatır... Bu masalı çocukluğumdan beri çok acımasız bulmuşumdur; Ağustos Böceği’nin bütün yaz sıcaktan, çalışmaktan yorulmuş karıncalara ve diğerlerine şarkılar söyleyerek, neşe katarak hayatlarını kolaylaştırdığını düşündüğüm için acımasız bulmuşumdur. Eğer arkadaş olmayı başarsalardı; Çalışmaktan başka amacı olmayan Karınca ile e...