Ana içeriğe atla

BİZ SİZE MECBUR MUYUZ?


Farklı Yoldan Yürümeye Cesaretiniz Var mı?
Yıllar önce, Bursa’nın bir köyünde Muhtar’ın hizmetlerinden memnun kalmayan köylü, karşısına aday çıkarmak ister ama kimse Muhtar’ın karşısına aday olarak çıkmaya cesaret edemez. Bunun üzerine köylü, köyün delisini aday gösterir. Sonra ne mi olur? Tabii ki Köyün Delisi Muhtara karşı büyük bir oy farkı ile muhtar seçilir.

Yerel Seçimler yaklaşırken; “Belediye Başkan adayları da ortaya çıkmaya başladı, alternatifleri görelim bakalım” diye düşünürken, ortalıkta 3 adayın adı geçmeye başladı. Geçmiş dönem bir sürü aday adayı ile yarışan, bu konuda rekor kıran Ak Parti’nin adayları “adamlığın kitabını” yazarak – artık ne demekse, mevcut Başkan Ak Partili olduğu için aday olmak istemediklerini açıkladılar. Basın da bunu  “ Adamlığın kitabını yazdılar” diye lanse ederek, yeni adaylar çıkacaksa bile cesaretlerini adeta kesti. Oysa, sahaya indiğinizde mevcut Başkanın kendisine oy veren kesimden oy kaybettiğini görmemek imkansız. Ak Parti, belediye seçimlerini almak istiyorsa, Sayın Çiloğlu’nda yaptığı gibi “vefa” ile değil,  yeni ve daha güçlü halkın içinden bir aday çıkararak aşabilir.

CHP’ye gelince; Yangından mal kaçırır gibi, Akçakoca’ya yeni projelerle hareketlilik kazandırsa da, stres yönetimini bilmediği için insanları kırıp, döken, bir önceki seçimde kaybetmiş olan kişiyi aday gösterdi. CHP’nin Albayrak’ı aday göstermesinde; mevcut Başkanın iktidar olanaklarına ve onca akara rağmen, Akçakoca’ya değer katacak bir varlık gösterememesinin payı olsa da, bence acele verilmiş bir karardır. Buradan tavsiyem, seçim hareketliliği başlamadan CHP biraz para harcamayı göze alarak; Adaylarının da katıldığı, halka açık olarak; Doğan Cücenoğlu, Üstü Dökmen gibi hocaları getirerek, doğru iletişim, stres yönetimi, dinleme ve anlama üzerine seminerler, seanslar düzenlemeli.

MHP’nin görünen adayı, Okan Yanmaz ise; Babasının oğlu olma savaşını, kendi iç savaşı olarak kabul edip, farklı yolda yürüyüp, kendisini bu kadar hırpalamasa daha doğru olurdu. Geçen seçim döneminde gözlemlediğim şey; Babasının adının üzerinde bıraktığı baskının, hayatını Okan Yanmaz olarak yaşamasını engellediğiydi. Erkek çocuklarının babaları ile yarışları hiç bitmez. Bu yarışı bitirmenin tek yolu var; Ya babanın mirasını kabul edip, çırak olarak devam edeceksiniz ya da kendinize yepyeni bir yol açacaksınız.

Tabii bir de Bağımsız Adaylar var; Ayhan Güleç, Cali Hakan Direk gibi… Partilerin ortaya çıkan seçeneklerine bakınca, bağımsız adayların Akçakoca seçimlerine heyecan katacağını düşünüyorum.
Akçakoca Halkının, mevcut partilerin kendisine dayattığı adaylar yerine, bağımsız adayların projelerine bakarak tercihini yapabilecek cesareti olup olmadığını hep birlikte göreceğiz.
Kimbilir, artık bize dayatılan, burnumuza sokulan, tercihlerimizi yok sayan anlayışlardan, ön seçim yapmayan partilerden sıkılmışızdır. Bu konuda bir şey yapamasak da, Bursa’nın köylüsünün gösterdiği tepkiyi gösterip, hepsine dersini verecek kadar cesuruzdur. Karadenizin kıyısında; Onun deli dalgalarından, muhteşemliğinden bir pay almışızdır; Kimbilir ?

Nermin Alpay
Yaşam Hakkı Savunucusu/ Yeşil Akçakoca Sevdalısı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKÇAKOCA'YI SEVİYORSANIZ BU PROJEYİ DURDURUN!

SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ.. . Liman bölgesinde, Toki ile kentsel dönüşüm için anlaşma yapılarak yıkılan dükkanların yerine AVM yapılmasının Akçakoca'nın merkezine yapılan liman inşaatından sonra en büyük kötülük olacağını düşünenlerdenim. Birşey olup bittikten sonra ah vah etmenin artık kaybedilenleri geri getirmediğini, çok büyük fayda sağlayacak limanın Akçakoca'nın turizm merkezindeki kumsalı yok ederek, aynı zamanda turizmi de bitirdiğini yaşayarak öğrendik.  O bölgeye bir çivi bile çakılmadan önce diyoruz ki; NE OLUR BU İŞTEN VAZGEÇİNİZ. Belediye Başkanlığını kim kazanırsa kazansın, bu projeyi durdurmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek bu projeyi iptal ettirmelidir. Ben Sayın Başkan'ın bu projenin iptaline olumlu bakacağını düşünüyorum. Çünkü; son zamanlarda kendisi de dikey mimarinin kentlere verdiği tahribatı görmüş ve yatay mimariyi savunmaya başlamıştır.  Projenin revize edilerek tek katlı bina yapılmalı ve içinde; balık restoranların

Ağustos Böceği ile Katamaran

MÖ 6. yüzyılda yaşamış, eski Yunan masalcısı Ezop’un   masal kahramanları hayvanlarmış... Bu masallardan Ağustos Böceği ile Karınca’nın masalını bilmeyen yoktur. Masal, eğlenmeyi çok seven Ağustos Böceği ’nin bütün bir yaz şarkı söyleyip, eğlenirken, tam tersini yapan Karınca ’nın bütün yaz çalışarak, kış için erzak deposunu doldurduğunu anlatır. Ve acımasız kış gelir, Ağustos böceği bütün yaz eğlenmekten ambarına yiyecek koymaya zaman bulamamıştır. Çaresiz aç kalınca komşusu Karınca’nın kapısını çalar. Karınca’nın cevabı kıştan daha acımasızdır; “Madem bütün yaz saz çaldın, oynadın, şimdide oyna öyleyse” der ve kapıyı Ağustos Böceğinin yüzüne kapatır... Bu masalı çocukluğumdan beri çok acımasız bulmuşumdur; Ağustos Böceği’nin bütün yaz sıcaktan, çalışmaktan yorulmuş karıncalara ve diğerlerine şarkılar söyleyerek, neşe katarak hayatlarını kolaylaştırdığını düşündüğüm için acımasız bulmuşumdur. Eğer arkadaş olmayı başarsalardı; Çalışmaktan başka amacı olmayan Karınca ile eğlen

ÇUHALLI PLAJI NASIL DÜZENLENMELİ?

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR  Şezloglar boş olarak kumsalı işgal ederken... Belediyemiz geçen yıl  Çuhallı Plajı'nı parselleyerek kiraya verince halka ayrılan plajda şemsiyemizi koyacak yer bulamadık. Belediyemizin Çuhallı Halkı'na  reva gördüğü aşağıdaki resimde görüldüğü gibi oturmak zorunda kaldık.  Çu hallı Dernekleri, Çuhallı Gençlik Nerede siniz?     SAYIN YEMENİCİ, AKÇAKOCA BELEDİYE BAŞKANI Halka hizmet bu mudur? "Çuhallı plajı’nda yer yoksa Kale Plajı’na gidebilirsiniz." Turizm Derneği’nin düzenlediği iftar yemeğine katılan Başkan Yemenici; “ Kumsalları işletmecilere kiraladıklarını, halk içinde belli bir alan bıraktıklarını “ söyledi.  "Kiracının kumsalda kiraladığı alanın tamamen kiracıya ait olduğunu, kiraladığı alana istediği gibi şezlong açabileceğini “ söyleyen Yemenici, Halka ayrılan alanın yeterli olmadığı, boş şezlonglar açık olarak güneşlenirken halkın tıkış tıkış oturmak zorunda kaldığının beli