Ana içeriğe atla

AKÇAKOCA'DA TURİZMİN GELECEĞİ TARTIŞILIRKEN, TURİZMİN EKONOMİK BİLEŞENLERİ SUSUYOR MU?


ÜNİVERSİTE TARTIŞIYOR, MEDYA TARTIŞIYOR, TURİZM DERNEĞİ NEREDE?

Akçakoca Kent Konseyi'nin 5. Genel Kurulunda; herkesin bildiği ama bir türlü gerçekleştiremediği
 "TURİZMİN GELECEĞİ İÇİN BİRLİK OLMANIN ŞART OLDUĞUNU" ve bunun nasıl olabileceğini paylaşmamızın üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti. Ama o günden bu güne hiç adım atılmadı.

 
AKÇAKOCA’NIN TURİZMDE MARKA OLABİLMESİ İÇİN, BİRLİK OLMASI ŞART.”

Düzce Üniversitesi Girişimcilik ve Medya Topluluğu tarafından Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Konferans Salonu’nda düzenlenen “TURİZMDE MARKALAŞMA VE ÇALIŞANLARIN ÖNEMİ” konulu seminerde; Akçakoca’nın marka olabilmesi için Üniversite, işletmeler ve kamu kurumlarının birlikte hareket etmesinin önemli olduğu vurgulandı.

Yardımcı Doçent Dr. Arif Güngör’ün moderatörlüğünde gerçekleşen seminere konuşmacı olarak katılan Beypazarı Bey Konağı ve Çeşmelibağ İşletmeleri sahibi Adem Ertük : “Beypazarı’nda tarım dışında hiçbir iş yapılmazken, ev pansiyonculuğuyla işe başladık, gönüllülerle birlikte çalışarak, Beypazarı’nı açık hava müzesi haline getirdik. Kişiye özel hizmeti öne çıkardık” dedi. Pazarlama stratejilerini hazırlarken; iletişime önem verdiklerini, fırsat sitelerine reklam vererek Beypazarı’nın tanıtımını öne çıkardıklarını anlatan Ertürk : “ Bütün bunları yaparken tarihi ve doğayı koruyarak sürdürülebilir günlük turizm hareketini canlandırdıklarını”  anlattı.

SSC Tur Ankara Bölge Müdürü Ömer ÖZCAN  ise Kongre Turizmini anlatmadan önce katılımcılara; özellikle öğrencilere, kendi kariyer geçmişinden çok özel bir ders verdi. Akçakoca’nın Beyören köyünden çıkıp, Turizm Mutfağı üzerine aldığı eğitimden sonra, Otelin Mutfağından, ön büroya ve 26 yaşında  Acenta Müdürlüğüne kadar uzanan kariyer geçmişi ile ilgili hikayesi ilgiyle dinlendi.

Ömer Özcan “ Kongre Turizmi için Akçakoca’nın Ankara ve İstanbul’a yakın mesafede olması nedeniyle ideal bir yer olduğunu, hem iş, hem tatil anlayışlarının giderek artması nedeniyle; bu taleplerin karşılanmasına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini” anlattı.

Türkiye’nin Dünyanın kongre merkezi olma yolunda yükselişe geçtiğini, beş yıl içinde ilk sıralarda yer alacağına inandığını anlatan Sayın Özcan,  M.İ.C.E ( 1- Meetings (Toplantı) - Incentives (Teşvik Gezisi) - Congress (Kongre) - Exhibitions (Sergi) ) adı altında toplanan bu hareketin içinde yer almak için markalaşmanın ve tanıtımın önemini vurguladı.

Beypazarı ile ilgili tanıtım çalışmalarından örnek veren Ertürk “ Seyahat Acentalarını davet ettiklerini, masraflarını cebinden karşıladığını, başlangıçta bu tür tanıtım organizasyonlarının şart olduğunu” söyledi.

Sayın Arif Güngör ise; “ Akçakoca içinWeb sitesi çalışmalarına başladıklarını, Deniz Turizmi dışında, diğer aylarda Turizmi canlandırmak için tüm kurum ve işletmelerle birlikte hareket edilmesinin önemli olduğunu “   açıkladı.

Akçakoca’nın Turizmde marka olması için Üniversite tarafından başlatılan bu çalışmalar kalabalık öğrenci topluluğunun yanı sıra, işletmeciler ve medya tarafından ilgi ile izlendi.    

          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKÇAKOCA'YI SEVİYORSANIZ BU PROJEYİ DURDURUN!

SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ.. . Liman bölgesinde, Toki ile kentsel dönüşüm için anlaşma yapılarak yıkılan dükkanların yerine AVM yapılmasının Akçakoca'nın merkezine yapılan liman inşaatından sonra en büyük kötülük olacağını düşünenlerdenim. Birşey olup bittikten sonra ah vah etmenin artık kaybedilenleri geri getirmediğini, çok büyük fayda sağlayacak limanın Akçakoca'nın turizm merkezindeki kumsalı yok ederek, aynı zamanda turizmi de bitirdiğini yaşayarak öğrendik.  O bölgeye bir çivi bile çakılmadan önce diyoruz ki; NE OLUR BU İŞTEN VAZGEÇİNİZ. Belediye Başkanlığını kim kazanırsa kazansın, bu projeyi durdurmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek bu projeyi iptal ettirmelidir. Ben Sayın Başkan'ın bu projenin iptaline olumlu bakacağını düşünüyorum. Çünkü; son zamanlarda kendisi de dikey mimarinin kentlere verdiği tahribatı görmüş ve yatay mimariyi savunmaya başlamıştır.  Projenin revize edilerek tek katlı bina yapılmalı ve içinde; balık restoranların

Ağustos Böceği ile Katamaran

MÖ 6. yüzyılda yaşamış, eski Yunan masalcısı Ezop’un   masal kahramanları hayvanlarmış... Bu masallardan Ağustos Böceği ile Karınca’nın masalını bilmeyen yoktur. Masal, eğlenmeyi çok seven Ağustos Böceği ’nin bütün bir yaz şarkı söyleyip, eğlenirken, tam tersini yapan Karınca ’nın bütün yaz çalışarak, kış için erzak deposunu doldurduğunu anlatır. Ve acımasız kış gelir, Ağustos böceği bütün yaz eğlenmekten ambarına yiyecek koymaya zaman bulamamıştır. Çaresiz aç kalınca komşusu Karınca’nın kapısını çalar. Karınca’nın cevabı kıştan daha acımasızdır; “Madem bütün yaz saz çaldın, oynadın, şimdide oyna öyleyse” der ve kapıyı Ağustos Böceğinin yüzüne kapatır... Bu masalı çocukluğumdan beri çok acımasız bulmuşumdur; Ağustos Böceği’nin bütün yaz sıcaktan, çalışmaktan yorulmuş karıncalara ve diğerlerine şarkılar söyleyerek, neşe katarak hayatlarını kolaylaştırdığını düşündüğüm için acımasız bulmuşumdur. Eğer arkadaş olmayı başarsalardı; Çalışmaktan başka amacı olmayan Karınca ile eğlen

ÇUHALLI PLAJI NASIL DÜZENLENMELİ?

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR  Şezloglar boş olarak kumsalı işgal ederken... Belediyemiz geçen yıl  Çuhallı Plajı'nı parselleyerek kiraya verince halka ayrılan plajda şemsiyemizi koyacak yer bulamadık. Belediyemizin Çuhallı Halkı'na  reva gördüğü aşağıdaki resimde görüldüğü gibi oturmak zorunda kaldık.  Çu hallı Dernekleri, Çuhallı Gençlik Nerede siniz?     SAYIN YEMENİCİ, AKÇAKOCA BELEDİYE BAŞKANI Halka hizmet bu mudur? "Çuhallı plajı’nda yer yoksa Kale Plajı’na gidebilirsiniz." Turizm Derneği’nin düzenlediği iftar yemeğine katılan Başkan Yemenici; “ Kumsalları işletmecilere kiraladıklarını, halk içinde belli bir alan bıraktıklarını “ söyledi.  "Kiracının kumsalda kiraladığı alanın tamamen kiracıya ait olduğunu, kiraladığı alana istediği gibi şezlong açabileceğini “ söyleyen Yemenici, Halka ayrılan alanın yeterli olmadığı, boş şezlonglar açık olarak güneşlenirken halkın tıkış tıkış oturmak zorunda kaldığının beli