Ana içeriğe atla

AKÇAKOCA KENT KONSEYİ'NİN 5. OLAĞAN GENEL KURULUNA KATILIM OLDUKÇA DÜŞÜKTÜ...


5. OLAĞAN GENEL KURULDAN İZLENİMLER :
Akçakoca Kent Konseyi'nin Mayıs 2012'de seçilen yeni yürütme kurulu ilk olağan genel kurulunu 2 Şubat 2013' de gerçekleştirdi.

( Yeni olan tek şey; Adnan Yaman'ın başkan olmasıdır, yoksa yürütme ekibi, Ayfer Yılmaz Hanım dışında aynı kadrodan oluşmaktadır.)(NOT:  " Ali kiremitçi , Mustafa Okutan ve Mustafa Oktay eski üye Ahmet Koçak, Ayfer Yılmaz, Veysel Mat ve Lütfi Özcan yeni üyemizdir. Mustafa Turna ise yedek üyemizdir. " şeklinde haklı bir düzeltme geldi, olduğu gibi ekledim.)  
Geçmiş yıllarda Fikret Başkan'ın seçime yaptığı müdahaleler; insanların küserek uzaklaşmasına yol açmıştı. Yerine Başkan koltuğuna oturan Adnan Yaman kişisel çabalarıyla dağılan çalışma guruplarını toparlamaya çalıştı. Fakat geçmişin hatalarını bir anda silmenin; -hele o hataların bir parçası olarak yönetime gelmişseniz- çok zor olduğunu, kongreye 150 Delegeden sadece 37 kişinin katılması açıkça gösterdi.Genel Kurul'u izlemeye gelenler arasında; çalışma guruplarında yer aldığı söylenen 193 kişi ve sadece seçimlerde oy kullanıp, daha sonra hiçbir katkı sunmayan, Akçakoca'da adı dışında faaliyet göstermeyen dernekler de yoktu.
Genel Kurula konuk olarak katılan Belediye Başkanı Fikret Albayrak, muhtemelen salonun boş olduğunu görünce; belki de politik hayatının en kısa konuşmasını yaptıktan ve nezaketen Kent Konseyi Başkanının konuşmasını dinledikten sonra salondan ayrıldı. 
Altınoluk Kent Konseyi Başkanı Ali Ekizer konuk olarak katılırken, kendilerine özel davetiye ve çalışma dosyası gönderilen İlçe Kaymakamı Sayın Aykut PEKMEZ'in, ilçemize yeni tayin olmuş Mülki Amir olarak katılmaması veya en azından yerine birini yollamaması üzücüydü.
Çocuklarımızın geleceğini şekillendiren öğretmenlerin kent konseyi kurulduğundan bu yana, kent konseyine gösterdikleri ilgi ve alaka gözler yaşartıcıdır. Kendilerine özel davetiye ve çalışma dosyaları gönderilen 511 öğretmenden en azından her okuldan bir temsilci de mi katılamazdı. Kişisel olarak tanıdığım için salonda bulunan 2-3 öğretmeni kutluyorum. Bir daha ki genel kurulda sunucunun - salonda kaç öğretmen var? sorusuyla gelenlerin daha net belirlenmesini ve gelenlerin onore edilmelerini öneriyorum.
SALON BOŞ OLMASINA RAĞMEN, PROJELERİN KONUŞULABİLDİĞİ, ELEŞTİRİLERİN DİLE GETİRİLEBİLDİĞİ İLK GENEL KURUL OLDU. ŞİMDİ, GEÇMİŞİN HATALARINDAN DERS ALIP, İNSANLARA KAPILARINI SONUNA KADAR AÇMALI... YANİ KIRILAN GÖNÜLLERİ ONARMALI...
“Sadece Kentin sakini değil, kenti sahibi olmak için” sloganıyla yola çıkan kent konseyinin,2013 Yılı programını kent Konseyi genel sekreteri Doç Dr. Fatma Eker sundu.
SUNULAN PROJELERİN HER BİRİ AKÇAKOCA'YA DEĞER KATACAKTIR.
Tarih Çalışma Gurubu; kentin en yaşlıları ile görüşerek “yaşayan tarih” belegeseli hazırlayacak...Sosyal Hizmetler Çalışma Gurubunun projelerinden biri Engelliler için “Yaşanabilir kent” projesi, ulaşımdan bakım sorunlarına kadar her sorunu elden geçirecek... Turizm Çalışma Gurubunun Akçakoca’yı Turizm kenti yapabilmek için ilkeli bir “Birlik kurulması ” projesi gerçekleşirse; Akçakoca Turizm kenti olma yolunda hızla ilerleyecek, Sokak Hayvanları Çalışma Gurubunun Sokak hayvanlarının “beslenme, barınma, aşılama ve kısırlaştırma” projesi ise sokak hayvanları ile Akçakoca insanını birlikte sorunsuz yaşamalarını sağlayacak ( yeter ki belediye veterineri işbirliği yaparak; Akçakoca'daki sahipli ve sahipsiz köpeklerin kayıt altına alınmasına ve aşılanmalarına destek olsun)
Kaybolan Meslekler Çalışma Gurubunun “Sandal Yapım Ustalığı” eğitimi projesi ile unutulan mesleğe yeni ustalar kazandırılacak, gibi çok önemli projeler, konuklarla ve delegelerle paylaşıldı.
KENT KONSEYİ ÇALIŞMALARINA DESTEK VEREN KİŞİLERE PLAKET VERİLMESİ, GÜZEL DÜŞÜNÜLMÜŞ BİR DAVRANIŞ OLMASINA RAĞMEN; CİDDİ EMEĞİ GEÇEN İNSANLARIN UNUTULMASI HOŞ OLMADI.
Kent Konseyinin çalışmalarına katkı sunan kişilere plaket verilirken, geçen dönem başarılı çalışmalarda bulunan eski genel sekreter Handan Şengün’ün ve 2011 yılında düzenlenen Yerel Şenlik’ de Fuar standlarını emeğiyle kuran Salih Şengün’ün unutulması hiç hoş değildi.
Özellikle seçimlerde aday olduğu için Fikret Başkan tarafından azarlanan Handan Şengün'e Genel Sekterer olarak yaptığı çalışmalar için plaket verilmeyip, CHP ilçe başkanı olduğu için yürütmeden ayrılan kişiye plaket verilmesi "körler sağırlar birbirini ağırlar" duygusu yarattı bende.
1-2-3 Temmuz 2011 Yerel Şenliğinde Salih Şengün kalasları bulup, tek tek standları çakmasaydı, o standları renklendiren Hayvan Dostları'da olmayacaktı. Şenliğe katıldıkları için Hayvan dostları adına Neşe Perihan Kulak'a plaket verilirken, Standların mimarı Salih Şengün'ün adının geçmemesi çok ayıp oldu.
( PLAKETLERİN BU DÖNEMKİ YÜRÜTME KURULU TARAFINDAN HAZIRLANMADIĞINI, ESKİDEN VERİLEMEYEN FİKRET ALBAYRAK İMZALI PLAKETLER OLDUĞUNU SONRADAN ÖĞRENDİM. )
Yürütmenin kısa dönemde plaket hazırlamadığını öğrenmek; insanların gönlünü alma konusunda yürütmenin rol üstlenmediğini anımsattı bana... Tabi şöyle bir durum da var;
Akçakoca'nın kent ve kentlilik bilincinin gelişmesi için gönüllü çalışacaksın, sonra da insanlara sen de gel diye yalvaracaksın. Ne bu kent, ne de Akçakoca Kent konseyi ortalıkta görünen üç- beş kişinin elinde...Eleştirmek için bile elini taşın altına koymak gerekiyor. 
Burada sorun yaşanmaması için, yürütme organının yönetim organı gibi hareket etmeyi alışkanlık haline getirmemesi gerekiyor. O zaman ben de dahil, çalışma guruplarında yer alan arkadaşlar alınıyoruz. Yürütmenin çalışma guruplarına sormadan, onayını almadan projelerde en küçük bir değişiklik yapmaması gerekiyor. " Ben yaptım, oldu" anlayışı insanlara kendilerini değersiz hissettirdiği için katılım da zayıflıyor haliyle... Bütün insanlardan profesyonel olmasını beklemek, alınganlıklarını görmezden gelmek; hele tepeden dayatma ile seçilmiş bir yürütme kuruluna sadece irtifa kaybettirir. 
Önümüzdeki dönem bu eksikliklerin giderilmesini; " yeni insanlarla devam ederiz" , "giden giderse gider, yeni gelenlerle devam ederiz" gibi kibirli yaklaşımların değişmesini umuyorum. Çünkü bu anlayışlar değişmedikçe, yeni gelenlerin de bir süre sonra kaybolması kaçınılmazdır.
GENEL KURULDA NE KADIN MECLİSİ VARDI, NE DE GENÇLİK MECLİSİ...
Kadın Meclisi Fikret Başkanın önerdiği adaylardan seçilmiş, kentin ruhunu bilen kadınlar dışarıda bırakılmış olduğundan; genel sekreter Handan Şengün döneminde onun çabalarıyla hasbelkader çalışabilmişti. Gençlik Meclisi ise toplanamayınca Enver Yapıcı tarafından apar topar lağvedilmişti. 
Herşeye rağmen; 5. Kongre herkesin söz alabildiği en demokratik kongre oldu. Kent Konseyi Başkanı Adnan Yaman “her türlü eleştiriye açık olduklarını, herkesi bu çalışmalarda görmek istediklerini” söyledi.
Konuklar arasında yer alan ve kente 6 ay önce geldiğini söyleyen Kızılay Yaşlılar Konuk Evi Müdürü Sayın Galip KABAKLARLI, eksiklere ilişkin önemli önerilerde bulundu. Kentin meydanı olmadığını, umumi tuvaletlerin eksik olduğunu, yaz aylarında fındık toplamaya gelen ve yaklaşık üç ay ilçemizde kalan işçilerin çocuklarına yönelik çalışmaları da kent konseyinde görmek istediğini söyleyen Sayın KABAKLARLI “ lokantaların pahallı oluşundan” yakındı.
Kongre, Altınoluk Kent Konseyi Başkanı Ali Ekizer’in kent konseylerinin var olmasının önemini anlatan, Akçakoca Kent konseyini öven kısa konuşması ile sona erdi.
YÜRÜTMENİN İŞİ ZOR, ÇALIŞMA GURUPLARI OLMAYINCA, YA DA VARMIŞ GİBİ OLUP, ÇALIŞMAYINCA ÖYLE HAVALI HAVALI YÜRÜTME OLUNAMIYOR...

Yürütmenin ve Akçakoca Kent Konseyinin çalışma biçimi, seçim yöntemi ve insanların katılımının sağlanması konusuna daha sonraki yazılarımda değinmeye çalışacağım.
NOT : Bu arada hazırlamış olduğum iki sunumunda ( sokak hayvanları çalışma gurubu, Turizm Gurubu) zamanlama ayarını iptal etmeyi unuttuğum için, sunumu ileri geri oynatmak ve biraz da zamandan çalmak gibi bir hatam oldu. Katılımcılardan özür dilerim.












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇINAR CADDESİ'NİN YENİ MEKANI "FINDIK CAFE" ADI GİBİ SEVİMLİ VE ŞIK

Çınar Caddesi'nde yeni açılan "Fındık Cafe" şirin mi şirin görüntüsüyle, s evecen, g üler yüzlü g enç sahipleriyle insanı adeta içine çekiyor. Bizler dilsiz canlılara merhamet etmeyen, nobran işletme sahiplerinin işlettiği mekanlara gitmek zorunda kaldığımızda kendimizi diken üstünde oturmuş gibi hissediyoruz. Çünkü dilsiz bir canlıya merhameti olmayan insanın gözünde siz sadece para getiren bir müşterisiniz. Fındık Cafe gibi sevgi dolu mekanlar da ise sıcak, samimi ve de o insancıl ha va ile içti ğimiz çay ballı, kahve hatırlı oluyor. Pozitif duygularla dolu, huzur buluyoruz bu mek anlarda. Akçakoca'da fırtınadan birçok yerin dağıldığı gece Fındık Cafe kendisine sığınan bir cana kucak açtı. Sahipleri tarafından terk edilmiş veya ilgilenilmeyen köpek doğurmak üzereydi. Fındık Cafe sayesinde yavruları hayatta kaldı. Yüreği güzel işletme sahiplerinin elinden çay içmek kadar güzel birşey yok. Kahvaltı yapmak isterseniz, telefon ile rezervasyon yaptırab...

ÜMRAN ÇÖPLÜĞÜ'NÜN DOĞAL PARKA DÖNÜŞÜMÜ İÇİN PROJE ORTAKLARI ARIYORUZ!

BELEDİYE ÇÖPLÜK ALANINI BİZE VERSİN, ÜNİVERSİTE VE  DERNEKLERLE  ORTAK   PROJE YAPALIM...  (AŞAĞIDA HAZIRLADIĞIMIZ TASLAĞI PAYLAŞIYORUZ.  BU KONUDA DESTEK VERMEYE HAZIR KİŞİ VE  KURUMLARLA GÖRÜŞMEYE VE İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ.  ÜMRAN BORU ÇÖPLÜĞÜ BİRKAÇ PARÇAYA AYRILARAK; 1-) BOTANİK BAHÇESİ VEYA HOBİ BAHÇELERİ : AĞAÇLANDIRMA İLE BİRLİKTE, KARADENİZİN ÇOK ÖZEL BİTKİLERİNİN HARMANLANDIĞI BİR BÖLÜM.: Botanik bahçesinde %80 engelli çalışanlar olmalı. ( Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile birlikte) 2-) YÜRÜYÜŞ VE SPOR ALANLARI : Bisiklet yolları, engelli sporlarının yapılabileceği bölümler, yürüyüş yolları, denize doğru gençler için tırmanma bölümleri, paten ve su kayağı bölümleri engelliler ve yaşlılar için asansör, su kayağı… VE PARKIN DENİZLE BULUŞTURULMASI. 3-) HAVYAN SEVGİSİ EĞİTİM PARKI : Nuh’un gemisi konseptine uygun olarak, bilinen en eski canlı türünden, günümüze ulaşan, ulaşamayan canlıların bilgi...

Ağustos Böceği ile Katamaran

MÖ 6. yüzyılda yaşamış, eski Yunan masalcısı Ezop’un   masal kahramanları hayvanlarmış... Bu masallardan Ağustos Böceği ile Karınca’nın masalını bilmeyen yoktur. Masal, eğlenmeyi çok seven Ağustos Böceği ’nin bütün bir yaz şarkı söyleyip, eğlenirken, tam tersini yapan Karınca ’nın bütün yaz çalışarak, kış için erzak deposunu doldurduğunu anlatır. Ve acımasız kış gelir, Ağustos böceği bütün yaz eğlenmekten ambarına yiyecek koymaya zaman bulamamıştır. Çaresiz aç kalınca komşusu Karınca’nın kapısını çalar. Karınca’nın cevabı kıştan daha acımasızdır; “Madem bütün yaz saz çaldın, oynadın, şimdide oyna öyleyse” der ve kapıyı Ağustos Böceğinin yüzüne kapatır... Bu masalı çocukluğumdan beri çok acımasız bulmuşumdur; Ağustos Böceği’nin bütün yaz sıcaktan, çalışmaktan yorulmuş karıncalara ve diğerlerine şarkılar söyleyerek, neşe katarak hayatlarını kolaylaştırdığını düşündüğüm için acımasız bulmuşumdur. Eğer arkadaş olmayı başarsalardı; Çalışmaktan başka amacı olmayan Karınca ile e...