Akçakoca'da Sörf

  30 Aralık 2020 Kış mevsimindeyiz. Geçmiş yıllarda yağan kar bu yıl henüz gelmedi.  Küresel iklim değişikliklerinin yaşam biçimlerimizden, kullandığımız suya kadar herşeyi değiştireceğini bekliyorduk fakat daha otuz yıl var sanıyorduk ama zamanımız azaldı sanki. Betonlaşma, sera gazlarındaki artış, ormanların azalması, sanayi ve çevre kirliliği, gelecek kuşaklara yaşanacak dünya bırakmayacak gibi görünüyor. Gelecek kuşaklar bizi affetsin ama, Karadeniz'de kış ortasında Akdeniz iklimini yaşamak, bizim kuşağa nasip olacak gibi. Pandemiye rağmen sahile hücum eden halk, sosyal mesafeye dikkat ederek açık havada olmanın keyfini çıkardı.

Belediye ile Dohaycan İyi Niyet Anlaşması yaptılar... Akçakoca Belediyesi, Zabıta Müdürlüğü için yaptırdığı kulübeyi,  Hasan Ağa Parkında koyacak yer bulamayınca, Çuhalı Derneği'nin Dohaycan Derneği'ne kullanması için verdiği dernek binasının yerine koymak istedi. Bunun üzerine, Dohaycan Derneği Yönetimi, dernek binalarının yerinden kaldırılması üzerine yaşayacakları sıkıntıları, Başkan Yardımcısı Şenol Yazgan'a dile getirdi. Derneğin mağdur edilmeyeceğine dair sözlerin verilmesi üzerine, Akçakoca Belediyesi ile Dohaycan Derneği arasında İyi niyet protokolü imzalandı. Çuhallı Derneği ve Dohaycan Derneği' nin ortaklaşa kullandığı bina, bulunduğu yerden vinçle taşınarak geçici olarak spor salonun arkasına yerleştirildi. Başkan Yardımcısı Şenol Yazgan tarafından imzalanan protokol'de Nisan ayına kadar Dohaycan Derneği'ne uygun bir yer tahsis edileceği sözü de yer aldı. Sayın Belediye Başkanı Yanmaz'ın da konudan haberdar olduğu ve iyi niyet protokolüne sıcak ba

Akçakoca'nın nadide mesire yerlerinden olan Cumayanı birdenbire nasıl ortaya çıktığı belli olmayan Secaaddin Vakfına verilince, köylü harekete geçti.  Köy Muhtarı ile birlikte hareket eden köy sakinlerinin, Göktepe köyünün tapusunda olan yer için 2019 yılında esrarengiz şekilde ortaya çıkan vakıf adına tapu düzenlenmesine yaptıkları itiraz üzerine keşfe gelen Mahkeme Heyetini, Köylüler ve Siyasi Parti Temsilcileri karşıladı.  Köylüler yıllardır Ahmed Dede Türbesi olarak bildikleri mezar taşının Secaaddin yazılarak yeniden yapıldığını, Secaaddin adında birini hiç duymadıklarını ileri sürüyorlar.  Göktepe Köyü'nün ve Akçakoca'nın manevi ve turizm değeri olan Cumayanı halka mal olmuştur ve öyle kalmalıdır.

İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 11172, 12867 ve 13498 sayılı genelgelere istinaden Dohaycan Derneği’nin Akçakoca Kaymakamlığı’na başvurusu sonrasında oluşturulan Denetim Komisyonu ilk ziyaretini Akçakoca Geçici Köpek Barınağı’na gerçekleştirdi. Denetim sırasında, komisyonda görevlendirilen, Emniyet Müdürlüğü’nün Hayvan Polisi Emre Demircioğlu Tarım İlçe Veteriner Hekimi Ahmet Yıldırım, Belediye Veteriner Hekimi Ufuk Göktaş ve Dohaycan Derneği Başkanı Derya Çolpan hazır bulundu. Barınak Çalışanın izinli olması ve giderken anahtarını bırakmaması nedeniyle iç kısımda gerekli tespitler yapılamasa da açık alan olduğu için gözle göründüğü kadarıyla rapor düzenlenmesi bekleniyor. Denetim raporunun hazırlandıktan sonra, tavsiyelerle birlikte Kaymakamlık üzerinden ilgili kurumlara iletileceği öğrenildi.

Akçakoca'nın markası olma yolunda ilerlerken, Zümrüd-ü Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğuşuna tanık olmanın sevincini yaşadığımız Tarihi Mahalle Pazarı'nda neler oluyor? Turizm Şehri olarak marka olmuş şehirlerde; restoran, kafeterya gibi özellikle yiyecek satılan mekanlarda, masaların altında oturan, yediğiniz şeylerden kendisine de bir parça vermenizi bekleyen kedileri gördüğünüz zaman içiniz sıcacık olur. " Bir yerde sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa, orada iyi insanlar yaşıyordur" sözünü hatırlar, karşılaştığınız insanları güzel şehrin iyi insanları olarak görürsünüz.  Tarihi Mahalle evlerine bakarken, içinde yıllar önce yaşayan insanların kedilerle ilişkilerinin nasıl olduğunu hayal ettiğimde; Ananemin ön ve arka kapısı olan evi gelir aklıma. Bahçede oynayan kedilerin ara sıra eve dalışlarını, ortalığı kolaçan ederken yakalandıklarında, azarı duyar duymaz açık buldukları kapıdan telaşla kaçışlarını hatırlarım. Eski evlerde, kediler olmazsa olmazdı fareler

MÖ 6. yüzyılda yaşamış, eski Yunan masalcısı Ezop’un   masal kahramanları hayvanlarmış... Bu masallardan Ağustos Böceği ile Karınca’nın masalını bilmeyen yoktur. Masal, eğlenmeyi çok seven Ağustos Böceği ’nin bütün bir yaz şarkı söyleyip, eğlenirken, tam tersini yapan Karınca ’nın bütün yaz çalışarak, kış için erzak deposunu doldurduğunu anlatır. Ve acımasız kış gelir, Ağustos böceği bütün yaz eğlenmekten ambarına yiyecek koymaya zaman bulamamıştır. Çaresiz aç kalınca komşusu Karınca’nın kapısını çalar. Karınca’nın cevabı kıştan daha acımasızdır; “Madem bütün yaz saz çaldın, oynadın, şimdide oyna öyleyse” der ve kapıyı Ağustos Böceğinin yüzüne kapatır... Bu masalı çocukluğumdan beri çok acımasız bulmuşumdur; Ağustos Böceği’nin bütün yaz sıcaktan, çalışmaktan yorulmuş karıncalara ve diğerlerine şarkılar söyleyerek, neşe katarak hayatlarını kolaylaştırdığını düşündüğüm için acımasız bulmuşumdur. Eğer arkadaş olmayı başarsalardı; Çalışmaktan başka amacı olmayan Karınca ile eğlen

Hayvan Polisi Devreye Girecek  D ohaycan Dernek Yönetimi İçişleri Bakanlığının "Hayvanların Korunması İlave Tedbirler " 7/08/2020-11172 sayılı Genelgelerine istinaden Akçakoca Kaymakamı Yasin Öztürk ile görüştüler. Görüşme sonunda Akçakoca'da Denetim Komisyonu kurulmasına karar verildi. Akçakoca Kaymakamı Yasin Öztürk derneğin başvurusu üzerine; İçişleri Bakanlığı'nın talimatları doğrultusunda 4 kişilik komisyon oluşturulması için talimat verdi. Komisyonda, Emniyet Müdürlüğü'nden, Tarım İlçe Veteriner İşleri Müdürlüğü'nden, Akçakoca Belediye'si ve dernek tarafından belirlenen birer kişi yer alacak. Komisyon kurulduktan sonra belli aralıklarla toplanarak, barınakları, hayvan hakkı ihlallerini denetleyerek, sonuç raporu hazırlayacak, tavsiyelerde bulunacak. Kurulacak komisyonun sorunların tespitinde ve çözümünde faydalı olması dileğiyle, Kaymakam Yasin Öztürk'e teşekkür eden Dernek Yönetimi, hazırlamış oldukları Akçakoca Barınağındaki sokak hayvanların

Demek ki Alınabiliyormuş ! Yaz sıcakları başladığında Akçakoca Geçici Barınağı’nın eski arabadan bozma ameliyathanesindeki klima bozulunca; acil ameliyatlar ve kedi kısırlaştırmalarının yapılamadığını öğrenen ve Belediye’nin yaralanan sokak hayvanlarının tedavisi için parası olmadığı, klima için bütçesi olmadığı söylentilerini duyan hayvanseverler, Dohaycan Derneği’ne başvurdular. Dernek, Sosyal Medya üzerinden Akçakoca Halkına çağrı yaparak; Barınak için klima bağışlanması için destek istedi. Akçakoca Müftülüğü Ve Dıyanet Sen Başkanı Ergin Has Hoca Dilsiz hayvanlar için yapılan bu çağrıyı görmezden gelmedi. Sosyal çalışmalarıyla sık sık örnek dayanışma ve yardımlaşma çalışmaları yapması ile gündeme gelen ekip, busefer de takım arkadaşları ile istişare ederek; Klima bulmak için harekete geçti. Ve klimayı beklenenden kısa sürede temin etmeyi başardı. “İnsanların konuya duyarlı olduğunu, barınağın ihtiyacı olan klimayı şehir dışından temin ederek barınağa teslim etmek için getirdi

Düzce ili ve çevresinde sokak hayvanlarının karşılaştığı mağduriyetlere tanık olan ve onları yaşatmak için elini taşın altına koyan,  mücadele eden yerel hayvan koruma gönüllüleri “artık, sokak hayvanlarının sorunlarını kökten çözmek için bir araya gelmek ve birşeyler yapmak zorundayız” diyerek,  kahvaltıda buluştular. Düzce Hayvanları Koruma Derneği'nin ( Bi’pativer) düzenlediği kahvaltıda bir araya gelen dernek üye ve sempatizanları, Düzce Sokak hayvanlarının sorunlarını ve çözüm önerilerini tartıştılar. Dernek Başkanı Dursun Altıntaş “Mecliste bekleyen hayvan hakları yasasının bir an önce çıkmasının önemine “ değinerek, “İlçelerin kendi bünyelerinde kısırlaştırma istasyonları oluşturmaları gerektiğini, bu yapılmadığı taktirde sorunların çözülmesinin mümkün olmadığı gibi, ilçelerden başka ilçelere, illerden başka il sınırlarına hayvanların atılması, zehirlenmesi gibi yasa dışı mağduriyetlerin bitmesinin mümkün olmadığını” söyledi.  Emekli Albay Desa Müdürü Caner Aypar ise “

Yaz sezonu, kumsalları Milli Emlak'tan veya Belediyelerden kiralayan işletmelerin, kiraladıkları alana vatandaşın semsiyesini koymasını engellediğini ve şezlong kiralamak istemeyen vatandaşların, bu işletmelerle karşı karşıya bırakıldıkları için mağdur olduklarını yıllarca yazdım. Diğer işletmelerin tutumundan  farklı olarak, her yıl ön tarafta sezlog satın almayan vatandaşlar için yer ayırdığını bildiğimiz Hasret Büfe İsletmecisinin, bu yıl bütün alanı çevirdiğini görünce ; "Neler oluyor? Hasret Büfe el mi değiştirdi, yoksa anlayış mı değişti?" Diye Sayın Orhan Direk Bey'e sorduk. N.A :- Orhan Bey, bu yıl kiraladığınız alanı bant içine almışsınız, neden böyle bir uygulamaya gerek duydunuz? O.D.- Bu yıl geceleri kumsallarda çok fazla vakit geçiriliyor, aşağıdan içeriye kaçak girişler oluyor ve bunu önleyemiyoruz. Etrafı pislik içinde bırakıp, gidiyorlar. Sabahları plajı çöp içinde buluyoruz. Önlem olarak böyle bir çare bulduk. N.A - Ama bulduğunuz bu yöntem, nor

"Ben de hayvanseverim" diyerek, hayvanseverlerin oyunu alan Sayın Okan Yanmaz "barınağın çok kötü olduğunu" sık sık dile getirerek, çok iyi bakımevi yapma sözü vermiş olmasına rağmen, bir buçuk yıldır hayvanların mağduriyetlerine ve hayvanseverlerin görüşme taleplerine karşı sessizliğini sürdürüyor.  Pazar sabahı, Pazaryolunda köpek yakalamaya çıkan barınak ekibinin, yeni doğum yapmış anneyi de alıp barınağa götürmeleri bardağı taşıran son damla oldu.   Doğum yapmış anneyi, doğum yapmamış normal bir köpekten ayıran en önemli ayrıntıyı;  süt dolu memelerini bile fark edemeyecek kadar bilgisiz ya da vicdansız yakalama ekibini köpek yakalamada görevlendirmek, tam bir beceriksizlik ve vicdansızlık örneğidir. Ayrıca ekibin köpekleri yakalarken genellikle uyuşturucu kullandığı biliniyor. Annenin bu durumdan etkilenip, zarar görüp, görmediği hakkında bilgi alamayan hayvanseverler, annenin geri getirilerek yavrularının yanına konmasını istediler. anne kayıp olduğu

INSAN UYUR, SU UYUMAZ Geçen yıl yaşadığımız sel felaketinden sonra uzun süre musluktan çamur akan sularla karşılaşmıştık. Damacana, damacana su tükettiğimizi hatırlıyorum. Hem musluktan akan çamurlu sulara, hem damacanalara bütçemizden herzamankinden çok daha fazla ödeme yapmak zorunda kalmıştık. Koronadan korunmanın en önemli yollarından biri ellerimizi sık sık ve en az 20 saniye yıkamak olunca, zamda gelince, bu yıl da su faturalarımız hayli şişti. Ama faturanın artmasından çok daha vahim bir durum var; TEMİZ SU KAYNAKLARI HIZLA TÜKENİYOR ! İnsan Soyunun giderek bencilleştiği Dünya’da“Benden sonra tufan” gibi dilimize pelesenk olmuş bu sözün aksine davranan, reklamlarda “suyu dikkatli kullanalım” uyarılarını dikkate alan insan sayısının maalesef çok fazla olduğunu düşünmüyorum.    Sadece başlıkların okunup geçildiği sosyal medyada ve internet gazeteciliğinde; sizlere uzun uzun SU KAYNAKLARININ NASIL TÜKETİLDİĞİNDEN, sadece ellerimizi yıkarken boşa akıttığımız sudan dolay

Bu sabah odamı aydınlatan gün ışığı ile uyanmak içimi tarifsiz bir sevinç ile  doldurdu. Pencereyi açtım, gün ışığını selamladım... Dışarıdan kuşların cıvıltıları  geliyordu. Hala seslerini duyabildiğim ve yok olmadıkları için şükrettim.  10 yıl içinde etrafım yüksek binalarla cevrilirken, henüz kıyıma uğramamış ağaçlara, çalılara teşekkür ettim ve giderek azalırlarken onları korumaya gücüm yetmediği için özür diledim. Böylesine güzel bir günde dışarı çıkıp sahilde yürüsem, Denizin kokusunu içime çeksem... Ama ; sen geldin corona. Öyle bir geldin ki, bütün hayatımızı alt üst ettin. Sevdiklerimize dokunamaz, sokaklara çıkamaz olduk senin yüzünden. Olmazsa yaşayamayız sandığımız herşeyden; seyahat etmekten, uçaklara, trenlere, otobüslere, son model arabalarımıza binmekten korkuttun bizi. Oysa onlara sahip olmak için ne çok çalışmıştık. Onları üretmek için verimli toprakları işgal etmiş kocaman fabrikalara çevirmiştik. SEN NE YAPTIN CORONA? Bizi eve mahkum ettin. Sağlıklı bir hayat

Akçakoca Belediyesi Ekipleri Güneşli Pazar günü hayvan severlerin yüreğini ağzına getirdi. Yasak olmasına rağmen  yanlarında Veteriner Hekim olmadan uyuşturucu ile köpek yakalayan ekibe hayvan hakları savunucuları tepki gösterdi. Belediye Veterineri Ufuk Göktaş tarafından kısırlaştırılan ve Guldal Torun tarafından  sahiplenilen köpeğin götürülmesine itiraz eden hayvanseverlere "Ufuk bey bize küpeli küpesiz gördüğünüz bütün köpekleri alın "diye cevap veren elemanların tavırlarında ısrarlı olmaları üzerine Başkan Yardımcısı Şenol Yazgan'a ulaşıldı. Ve durum tatlıya bağlandı. Dohaycan Dernek Başkanı Derya Çolpan basına açıklama yaparak "  Başkan Yardımcısı Şenol Yazgan'ın durumdan haberdar olmadığını öğrendik. Elemanların emri verenin Veteriner Ufuk Göktaş olduğunu söylemeleri üzerine Ufuk Beyi aradık fakat kendisine ulaşamadık. Son zamanlarda birlikte uyum içinde çalışmaya başladığımız Veterinerimiz Ufuk Göktaş"tan konu ile ilgili açıklama bekliyoruz